Examples of using "Ich’s" in a sentence and their turkish translations:
Onu nasıl koyayım?
- Ben buna alışığım.
- Bu alışık olduğum bir şeydir.
- Ben alışığım buna.
Keşke anlasam.
Belki bilmek istemiyorum.
Denemediğimi düşünme.
- Belki de masanın üzerinde bıraktım.
- Belki de masanın üstünde bıraktım.
Sana söylemediğim için üzgünüm.
Onu nerede istiyorsun?
Gitmek isteseydim öyle söylerdim.
Durdurmazsan anneme söylerim.
"Seni öptü mü?" "Evet." "Biliyordum!"
O eğlenceli gibi görünüyor. Deneyebilir miyim?
Eğer ilgileniyorsanız, size daha sonra bunu anlatacağım.
Tom'a söyleyip söylemeyeceğimi bilmiyorum.
- Onu bilmek istiyorum.
- Keşke bunu bilsem.
"Acıysa onu istemiyorum" "Onu iç!" "Acı bir şeyden hoşlanmam."
Zamanım olursa onu yaparım.
Unutmayacağıma söz veriyorum.
Onu yapmayı planlamamıştım fakat gerçekten yapmamı istiyorsan yapabilirim.
Yağmur yağsa bile bunu yapacağım.
Seni öldürebilirdim, ama yapmadım.
- Onun hakkında bilseydim, sana söylerdim.
- Onu bilseydim, sana söylerdim.
- Bilseydim, sana söylerdim.
Benim için çözmesi çok zor bir problemdi.
Tanrı'nın alemi nasıl bir yer? Neyle kıyaslayacağım onu? Bir adamın alıp bahçesine ektiği hardal tohumu tanecikleri gibi. Büyüyüp kocaman bir ağaç oldu, ve sonra göğün kuşları dallarına misafir oldu.