Translation of "Denkt" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Denkt" in a sentence and their turkish translations:

Tom denkt.

Tom düşünüyor.

- Tom denkt darüber nach.
- Tom denkt daran.

Tom onu düşünüyor.

Denkt darüber nach!

Bunu düşünün.

Tom denkt logisch.

Tom mantıklı.

Was denkt Tom?

Tom ne düşünüyor?

Was denkt sie?

O ne düşünüyor?

Wer denkt genauso?

Kim aynı düşünüyor?

- Tom denkt nicht darüber nach.
- Tom denkt daran nicht.

Tom onun hakkında düşünmüyor.

Wer denkt nicht so?

Kim öyle düşünmüyor?

Niemand denkt noch so.

Artık hiç kimse o şekilde düşünmüyor.

Was denkt Tom darüber?

Tom bunun için ne düşünüyor?

Was denkt ihr Leute?

Siz insanlar ne düşünüyorsunuz?

Warum denkt Tom das?

Tom onu neden düşünüyor?

Was denkt Tom wirklich?

Tom gerçekten ne düşünüyor?

- Er denkt nur an sich.
- Er denkt nur an sich selbst.

O, kendisinden başka hiçbir şey düşünmüyor.

- Sie denkt an nichts anderes als ans Geldverdienen.
- Sie denkt immer nur ans Geldverdienen.
- Sie denkt nur ans Geldverdienen.

- Sadece para kazanmayı düşünüyor.
- Para kazanmaktan başka bir şey düşünmez.

Oder vielleicht denkt er das

veya belki de bunu düşünüyordur

Sie denkt nur ans Geldverdienen.

Para kazanmaktan başka bir şey düşünmez.

Ich weiß, was sie denkt.

- Ne düşündüğünü biliyorum.
- Onun ne düşündüğünü biliyorum.

Er denkt, ich wäre eifersüchtig.

O benim kıskanç olduğumu düşünüyor.

Sie denkt, ich wäre eifersüchtig.

O, kıskanç olduğumu düşünüyor.

Ich mag, wie Tom denkt.

Tom'un düşünme tarzını beğeniyorum.

Wer wenig denkt, irrt viel.

- Az düşünen çok hata yapar.
- Az düşünen çok yanılır.

Tom denkt jetzt darüber nach.

Tom şimdi onun hakkında düşünüyor.

Tom weiß, was Maria denkt.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü biliyor.

Ich weiß, was Tom denkt.

Tom'un ne düşündüğünü biliyorum.

Sie denkt über Selbstmord nach.

O, intihar düşünceleri taşıyor.

Ich weiß, wie Tom denkt.

Tom'un nasıl düşündüğünü biliyorum.

Sie denkt übers Heiraten nach.

O evlenmeyi düşünüyor.

Sie denkt, sie kann singen.

O, şarkı söyleyebileceğini düşünür.

Was denkt ihr von Tom?

Siz Tom'la ilgili ne düşünüyorsunuz?

Das ist, was Tom denkt.

O, Tom'un düşündüğü şey.

Tom denkt an seine Zukunft.

Tom geleceğini düşünüyor.

Er denkt nie an ihn.

O asla onun hakkında düşünmez.

Tom denkt, es wird gut.

Tom onun iyi olacağını düşünüyor.

Tom denkt nicht an andere.

Tom diğerleri hakkında düşünmüyor.

Tom denkt nie an andere.

Tom başkalarını hiç düşünmez.

Maria denkt immer an andere.

Mary her zaman başkalarını düşünür.

Und denkt an eine Sache,

ve tek bir şey düşünün,

Sie denkt nie an ihn.

O, asla onun hakkında düşünmez.

Sie denkt ständig an ihn.

O sürekli onu düşünüyor.

Tom denkt ständig an Mary.

Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.

Tom sagt, was er denkt.

Tom düşündüklerini söylüyor.

Tom denkt immer an andere.

Tom her zaman başkalarını düşünür.

Ich weiß, was er denkt.

Onun ne düşündüğünü biliyorum.

Tom denkt nur ans Geld.

Tom sadece para hakkında düşünüyor.

- Sie denkt an nichts anderes als ans Geldverdienen.
- Sie denkt nur ans Geldverdienen.

Para kazanmaktan başka bir şey düşünmez.

- Es ist allen schnuppe, was sie denkt.
- Es ist allen egal, was sie denkt.
- Keiner schert sich drum, was sie denkt.

- Hiç kimse onun ne düşündüğüne önem vermez.
- Ne düşündüğü kimsenin umurunda değil.

Sein ganzes Wesen denkt, fühlt, erforscht.

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

Tom denkt, dass er verliebt ist.

Tom, âşık olduğunu düşünüyor.

Sie denkt darüber nach, zu verreisen.

Seyahate çıkmayı düşünüyor.

Er denkt über das Problem nach.

Sorun hakkında düşünüyor.

Ich weiß nicht, was Tom denkt.

Tom'un ne düşündüğünü bilmiyorum.

Ich weiß, was ihr beiden denkt.

İkinizin de ne düşündüğünü biliyorum.

Ich werde sehen, was Tom denkt.

Tom'un ne düşündüğünü göreceğim.

Was denkt Tom, dass er tut?

Tom ne yaptığını düşünüyor?

Tom denkt, wir wollen nicht gehen.

Tom gitmek istemediğimizi düşünüyor.

Tom denkt, dass er sterben muss.

Tom öldürmek zorunda olduğunu düşünüyor.

Tom denkt über das Problem nach.

Tom sorun hakkında düşünüyor.

Denkt ihr auch, was wir denken?

- Bizim düşündüğümüzü mü düşünüyorsun?
- Bizim düşündüğümüzü mü düşünüyorsunuz?

Tom denkt, sein Leben sei langweilig.

Tom hayatının sıkıcı olduğunu düşünüyor.

Tom denkt nicht, bevor er spricht.

Tom konuşmadan önce düşünmez.

Warum denkt jeder, ich sei dumm?

Neden herkes benim ahmak olduğumu düşünüyor?

Tom denkt, dass Maria reich ist.

Tom Mary'nin zengin olduğunu düşünüyor.

Tom denkt, dass Maria pleite ist.

Tom Mary'nin meteliksiz olduğunu düşünüyor.

Tom denkt, dass Maria hier ist.

Tom Mary'nin burada olduğunu düşünüyor.

- Tom denkt, er sei ein guter Mensch.
- Tom denkt, dass er ein guter Mensch ist.

Tom iyi bir kişi olduğunu düşünüyor.

- Alle denken das Gleiche.
- Jeder denkt dasselbe.

Herkes aynı şeyi düşünüyor.

Glaubst du, er denkt noch an mich?

Sence hâlâ beni düşünüyor mudur?

Ich möchte wissen, wie Tom darüber denkt.

Tom'un nasıl düşündüğünü bilmek istiyorum.

Sie denkt, ich bin ein blöder Säufer.

O benim aptal bir sarhoş olduğumu düşünüyor.

Sie denkt, dass sie immer recht hat.

O her zaman kendisinin haklı olduğuna inanır.

Ich möchte auch wissen, was Tom denkt.

Ben de Tom'un bunun hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyorum.

Ich frage mich, woran sie gerade denkt.

- Onun aklında ne olduğunu merak ediyorum.
- Ne düşündüğünü merak ediyorum.

Es interessiert mich nicht, was Tom denkt.

Tom'un düşündüğüyle ilgilenmiyorum.

Tom denkt, dass niemand anderes kommen will.

Tom başka birinin gelmek isteyeceğini düşünmüyor.

Sie denkt noch immer, wir seien Freunde.

O hâlâ arkadaş olduğumuzu düşünüyor.

Er denkt noch immer, wir seien Freunde.

O hâlâ arkadaş olduğumuzu düşünüyor.

Tom denkt noch immer, wir seien Freunde.

Tom hâlâ bizim arkadaş olduğumuzu düşünüyor.

Ich werde Tom fragen, was er denkt.

Tom'a ne düşündüğünü soracağım.

Tom denkt, er könne die Welt retten.

Tom dünyayı kurtarabileceğini düşünüyor.

Tom denkt immer daran, sich zu bedanken.

Tom teşekkür ederim demeyi her zaman hatırlar.

Er sagt immer das, was er denkt.

O her zaman düşündüğünü söyler.

Sie sagt immer das, was sie denkt.

O her zaman düşündüğünü söyler.

Tom sagt immer das, was er denkt.

Tom her zaman düşündüğünü söyler.

Maria denkt, ich bin in sie verliebt.

Mary ona aşık olduğumu sanıyor.

Tom denkt, ich bin in Maria verliebt.

Tom Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor.

Ich bin viel jünger, als Tom denkt.

Tom'un olduğumu düşündüğünden çok daha gencim.

Meine Oma denkt, dass ich religiös bin.

Büyükannem dindar olduğumu düşünüyor.

Tom denkt nicht, dass Maria nervös ist.

Tom Mary'nin sinirli olduğunu düşünmüyor.

Tom denkt, dass Maria nicht hier ist.

Tom Mary'nin burada olmadığını düşünüyor.

Tom denkt, dass Maria zu Hause ist.

Tom Mary'nin evde olduğunu düşünüyor.

Tom denkt, dass Maria das tun könnte.

Tom, Mary'nin bunu yapabileceğini düşünüyor.

Warum sagt er das? Denkt mal nach!

Bunu neden demiş? Bir düşünün bakalım!