Examples of using "Herbei" in a sentence and their turkish translations:
Yine de yapısal bir değişime gidebiliriz.
Hiç kimse polisi aramadı.
Ne kadar uğraşsam da gece televizyon karşısında gözlerimin kapanmasına engel olamıyorum.
Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.