Examples of using "Rief" in a sentence and their turkish translations:
Tom bağırdı.
Güvenliği aradım.
"Dışarı!" diye haykırdı.
Tom geri aradı.
- Tom Mary için bir taksi çağırdı.
- Tom Mary'ye bir taksi çağırdı.
Doktor onu geri aradı.
Mayuko beni tekrar aradı.
Tom beni aradı.
O beni aradı.
Kız kardeşini aradı.
Tom polisi aradı.
Tom yardım çağırdı.
Tom, Mary'yi aradı.
Telefonda onu aradım.
Tom "Yangın var!" diye bağırdı.
O yardım istedi.
Tom beni geri çağırdı.
Tom tekrar aradı.
Biri onu aradı.
Ben onu aradım.
Ken yardım için bağırdı.
Biri ismimi haykırdı.
O onu aradı.
Tom bir ambulans çağırdı.
O onu aradı.
Mary "Hayııır!" diye bağırdı.
Tom sekreterini çağırdı.
Leyla bir ambulans çağırdı.
O, annesini aradı.
Yardım diye haykırdı.
- O, bana bir taksi çağırdı.
- O bana bir taksi çağırdı.
- O benim için bir taksi çağırdı.
Onu derhal aradım.
Bir kız beni aradı.
Tom, 911'i aradı.
O, akıl hastalıkları uzmanını çağırdı.
Tom derhal polisi aradı.
Tom evi aradı.
O, kız kardeşi Mary'yi aradı.
Avukatımı aradım.
O benim telefonlarıma cevap vermedi.
O çağrılarımı yanıtlamadı.
Tom da beni aradı.
Tom benim için bir taksi çağırdı.
Tom, avukatına telefon etti.
Tom yardım için bağırmaya devam etti.
Onu telefonda aradım.
Tom, Mary'yi telefona çağırdı.
- Babama telefon ettim.
- Pederi aradım.
- Babamı çağırdım.
- Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
- Bir adam elini sallayarak, bağırarak bir şey söyledi.
- Tom Mary için bir taksi çağırdı.
- Tom Mary'ye bir taksi çağırdı.
O, günaşırı onu aradı.
Haber büyük karışıklık yarattı.
Bana tekrar tekrar telefon etti.
Boğulan adam yardım için bağırdı.
Öğrencileri odanın içine çağırdı.
Tom John yerine Mary'yi aradı.
- Sonunda doktorun sekreteri Tom'un ismini çağırdı.
- Nihayet doktorun sekreteri Tom'un adını seslendi.
Birisi aradı.
Çocuk yardım için bağırdı.
Tom bu sabah Mary'yi aradı.
John yüksek sesle garsonu çağırdı.
Tom intihar telefon hattını aradı.
Leyla'nın komşusu 911'i aradı.
Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,
Karanlıkta biri adımı seslendi.
O, evime uğradı.
Yardım için bağırdı fakat hiç kimse gelmedi.
Sen dışarıdayken Bay Tanaka aradı.
- Birisi aradı.
- Biri aradı.
Oğlu onu New York'tan aradı.
Kapattım ve onu tekrar aradım.
Tom dün beni Boston'dan aradı.
Tom ertesi gün Mary'yi tekrar aradı.
Ertesi sabah Tom'u aradım.
Tom beni neredeyse her gün aradı.
İyi arkadaşım Tom'u aradım.
Buraya gelmeden önce Tom'u aradım.
Ertesi gün beni aradı.
O ertesi gün beni aradı.
Ben seslendiğimde geriye döndü.
Tom, Mary'yi otelden aradı.
Tom Mary'yi aradı, fakat hat meşguldü.
Geleceğinden emin olmak için onu aradım.
Tom'a telefon ettim.
Mary'yi aradım, ancak hat meşguldü.
Havaalanından annesini aradı.
Erkek torunum beni davet etmek için aradı.