Examples of using "Höchst" in a sentence and their turkish translations:
Çok garip davranıyorsun.
O çok önemli bir kişidir.
Bu mümkün ama son derece düşük ihtimal.
Bu ifadeyi çok nadiren kullanıyorum.
Bana inanmaman çok üzücü.
Tom son derece hasmane.
Bu misyon oldukça gizli ve son derece tehlikeli.
O, gerçekten en çekici genç bir bayan.
Tom'un herhangi bir birayı içmesi oldukça olası değil.
Sanırım Tom'un cevap yazması oldukça olası değil.
Bu açıklık en önemli görevimiz için oldukça iyi bir nokta.
O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
Ben, benim çalıntı motosikletimi tekrar görmemin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
Bu oldukça etkisiz.
Tom'un senin eski MP3 çalıcını almakla ilgilenmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Bence Tom'un çocukların velayetini alması çok zor.
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.
Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.