Examples of using "Glücklichsten" in a sentence and their turkish translations:
En mutlu kadınların, en mutlu uluslar gibi, bir öz geçmişi yoktur.
Onlar en mutlu oldukları yıllardı.
Kendi kendime olmanın mutluluğu başka hiçbir şeyde yok.
Piyano çalarken en mutludur.
Uyurken en mutlu benim.
O, evde olduğu zaman, en mutludur.
Koşuyorken en mutlu hissederim.
O, torunlarıyla birlikte olduğunda mutludur.
Okuldayken en mutlu hissediyorum.
En çok ailemle evde olduğum zaman kendimi mutlu hissediyorum.
Beni dünyanın en mutlu insanı yaptığını biliyor musun?