Examples of using "Klavierspielen" in a sentence and their turkish translations:
Piyano çalma onun gözde eğlencesidir.
Nasıl piyano çalacağını sana kim öğretti?
Piyano çalmada iyiyim.
Tom Mary'ye piyanonun nasıl çalındığını öğretti.
Piyano çalarken en mutludur.
Bu sabah piyano çalıştın mı?
O, ona nasıl piyano çalacağını öğretti.
Tom, Mary'nin piyano çalışını dinlemekten hoşlandı.
Babam beni piyano çalmayı öğrenmek için cesaretlendirdi.
Piyano çalarken büyük ellere sahip olmak küçük ellere sahip olmaktan daha iyidir.
Piyano çalmayı bırakmanı istemiyorum.
Odaya girince onu piyano çalarken buldum.
Tom piyano çalmayı durdurdu.
Ben bir çocukken annem beni her gün piyano çalıştırırdı.
Babam piyano çalışmam için teşvik etti.
Piyano çalmaya başlıyor.