Examples of using "Geringer" in a sentence and their turkish translations:
Gelirler giderlerden daha düşük seviyede.
Yaşayanların sayısı ölülerinkinden daha azdı.
Ne kadar daha fazla saat çalışırsam, saatlik ücretim o kadar azalıyor.
Bir asteroid cumartesi günü dünya'ya yakın geçti.
Ozon, küçük miktarlarda doğal olarak meydana gelen üç oksijen atomundan oluşan bir moleküldür.
Onu bu şekilde çıkartabilirim. Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
Kendini diğerleriyle karşılaştırırsan, kendini beğenmiş ya da umudu kırık olabilirsin; her zaman için kendinden daha büyük ya da daha küçük insanlar olacaktır.
Ne kadar çok beklersek o kadar az Tom'u bulma şansımız olur.