Examples of using "Stunden" in a sentence and their turkish translations:
Altı saat bekleyin.
24 saatin var.
Üç saatin var.
Yirmi dört saate ihtiyacım var.
Neredeyse üç saat geçti.
yalnız kalmak istiyordum...
Altı saat bekleyin.
Kaç saat kaldı?
Ben dokuz saat uyudum.
Üç saatimiz var.
Bu saatler sürebilir.
Bu saatlerce sürebilir.
Saatlerdir bekliyorum.
Bana üç saat ver.
- Ben dokuz saat uyudum.
- Dokuz saat uyudum.
Tom birkaç saat uyudu.
Üç saat uyudu.
Telefon görüşmesi altı saat sürdü.
O, saatlerdir araba sürüyor.
İki saatten daha az zamanımız var.
Tom üç saat sabırla bekledi.
Trende on iki saat geçirdim.
Toplantı iki saat sürdü.
Saatlerdir bekliyorum.
Mary banyoda saatler harcıyor.
Birkaç saat uyudu.
Bize saatte bir ödeme yapılır.
Sınav iki buçuk saat sürdü.
- 1 hafta 168 saatten oluşur.
- Bir haftada yüz altmış sekiz saat vardır.
Gösteri iki saat sürdü.
Üç saat bekleyeceğiz.
Bir gün yirmi dört saattir.
Saatlerdir hazırım ben.
Üç saat bekledim.
En fazla, sadece üç saat sürecek.
Mahkeme oturumu üç saat sürdü.
Konuşması üç saat sürdü.
Film iki saat sürdü.
Tom üç saat bekledi.
Tom neredeyse üç saat boyunca çalıştı.
O üç saat önceydi.
Oğlan sekiz saat uyudu.
Bu görev üç saat sürdü.
Tom üç saat bekledi.
Tom üç saattir oradaydı.
Ameliyat altı saat sürdü.
Ameliyat üç saat sürdü.
Bir buçuk saat doksan dakikadır.
Tom üç saat uyudu.
Bu sadece üç saat sürdü.
Sami altı saat boyunca uyudu.
Üç saatten fazla zaman kaybettim.
Gürültü birkaç saat devam etti.
Kaza, iki saat önce oldu.
O, 24 saat içinde onu yapacak.
Üç saattir buradayım.
Oraya gitmek üç saat sürer.
Yolculuk yaklaşık 5 saat sürüyor.
Ben on iki saat boyunca trendeydim.
Açık havada üç saat geçirdik.
Ben her gün iki saat egzersiz yaparım.
Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
Bu öğleden sonra üç saat uyudum.
O, zaten saatlerimi aldı.
Onlar hayatımın en hüzünlü saatleriydi.
Tren iki saat önce yola çıktı.
O, üç saattir TV izlemektedir.
Her gün bir buçuk saat boyunca çalıştı.
Tom her üç saatte bir ilaç almak zorunda.
Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
binlerce saat ders işlendi bile yahu
48 saat içerisinde hastaneye çevirip
Bir günde altı dersimiz var.
O, günde sekiz saat çalışır.
Sadece iki saat uyudum.
İki saat içinde geri döneceğim.
O, iki saat boyunca inanılmaz bir şekilde konuştu.
O, üç saat içinde dönecek.
Normalde günde kaç saat çalışıyorsun?
Her gün altı saat ders var.
İnekler sadece geviş getirerek saatler harcar.
- Sadece birkaç saatimiz var.
- Bizim sadece birkaç saatimiz var.
Yalnızca birkaç saatim var.
Saatlerdir buradayım.
Tom on iki saat boyunca uyudu.
O 3 saat içinde dönecektir.