Translation of "Samstag" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Samstag" in a sentence and their turkish translations:

- Heute ist Samstag.
- Es ist Samstag.

Bugün cumartesi.

Heute ist Samstag.

- Bugün cumartesi.
- Bugün cumartesidir.

Es ist Samstag.

Bugün cumartesi.

Morgen ist Samstag.

Yarın cumartesidir.

- Heute ist Samstag.
- Es ist Samstag.
- Heute ist Sonnabend.

- Bugün cumartesi.
- Bugün cumartesidir.

- Arbeitest du auch am Samstag?
- Arbeitet ihr auch am Samstag?
- Arbeiten Sie auch am Samstag?

Cumartesi günü de çalışıyor musun?

Morgen ist Samstag. Sonntag.

Yarın Cumartesi. Pazar.

Bist du Samstag da?

Cumartesi günü orada olur musun?

Ich bin seit Samstag hier.

Cumartesiden beri buradayım.

Wir spielen jeden Samstag Fußball.

Her cumartesi futbol oynarız.

Gestern war Sonntag, nicht Samstag.

Dün cumartesi değil, pazardı.

Hast du am Samstag frei?

Cumartesi iznin var mı?

Ich wünsche einen wunderschönen Samstag!

Çok güzel bir Cumartesi diliyorum!

- Hast du schon etwas vor am Samstag?
- Hast du am Samstag schon etwas vor?

Cumartesi günü için herhangi bir planın var mı?

- Der Sonntag kommt nach dem Samstag.
- Sonntag kommt nach Samstag.
- Nach Sonnabend kommt Sonntag.

Pazar, cumartesiden sonra gelir.

Der offizielle Anfang ist am Samstag.

Resmî açılış cumartesi günü.

- Ist morgen Samstag?
- Ist morgen Sonnabend?

- Yarın Cumartesi midir?
- Yarın cumartesi mi?

Ich arbeite jeden Tag, außer Samstag.

- Cumartesi hariç her gün çalışıyorum.
- Cumartesi hariç her gün çalışırım.

Am Samstag kann ich nicht gehen.

Cumartesi günü gidemem.

Ich ging letzten Samstag zum Park.

Geçen cumartesi parka gittim.

Ich gehe zur Schule am Samstag.

Cumartesi günü okula gidiyorum.

Ich habe Pläne für Samstag Abend.

Cumartesi gecesi için planlarım var.

Die Hochzeit findet am Samstag statt.

Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.

- Heute ist Samstag.
- Heute ist Sonnabend.

Bugün cumartesi.

Am Samstag hat mein Vater frei.

Cumartesi babamın boş olduğu gündür.

Heute ist Samstag, der 28. September.

Bugün 28 Eylül Cumartesi.

Ich werde dich am Samstag sehen.

Cumartesi görüşürüz.

Mein Vater hat am Samstag frei.

Babam cumartesi boş.

Warum konntest du nicht am Samstag kommen?

Neden cumartesi gelemedin?

Am nächsten Samstag werde ich frei sein.

Gelecek Cumartesi boş olacağım.

Ich gehe am Samstag nicht zur Schule.

Cumartesi okula gitmiyorum.

Und was, wenn jeden Tag Samstag wäre?

Ya her gün cumartesi olsaydı?

Sie gehen jeden Samstag in die Stadt.

Her cumartesi şehre giderler.

Gehst du am Samstag in die Schule?

Cumartesi günü okula gider misin?

Sie muss am Samstag nicht zur Schule.

- O cumartesileri okula gitmek zorunda değil.
- Cumartesi günü okula gitmesi gerekmiyor.

Ich muss das Buch vor Samstag zurückgeben.

Kitabı Cumartesiden önce geri vermek zorundayım.

Tom geht am Samstag nicht ins Büro.

Tom cumartesi günü ofise gitmez.

Morgen ist Samstag, der 5. Februar 2011.

Yarın cumartesi, 5 Şubat 2011.

Tom sagte, er müsse am Samstag arbeiten.

Tom cumartesi günü çalışmak zorunda olduğunu söyledi.

Wir putzen jeden Samstag das ganze Haus.

Her cumartesi bütün evi temizleriz.

- Weihnachten fiel in diesem Jahr auf einen Samstag.
- Der erste Weihnachtstag fiel in diesem Jahr auf einen Samstag.

Noel o yıl cumartesiye rastladı.

Ich möchte dich nächsten Samstag meinen Eltern vorstellen.

Gelecek cumartesi seni ebeveynlerimle tanıştırmak istiyorum.

Das Geschäft hat von Montag bis Samstag geöffnet.

Dükkân pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.

Wir werden am nächsten Samstag eine Party machen.

Gelecek Cumartesi bir parti veriyoruz.

Der Supermarkt ist von Montag bis Samstag geöffnet.

Süpermarket pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.

Der Samstag ist der letzte Tag der Woche.

Cumartesi, haftanın son günüdür.

Kannst du mir am Samstag beim Packen helfen?

Paketlemek için cumartesi günü bana yardım edebilir misin?

Du brauchst am Samstag nicht zur Arbeit zu kommen.

Cumartesileri büroya gelmen gerekmez.

Die Versammlung wird am Samstag um zehn Uhr dreißig stattfinden.

Toplantı cumartesi günü saat 10.30'da yapılacak.

Die Party findet nächste Woche Samstag, also am 25.8. statt.

Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.

- Gestern war Sonntag, nicht Samstag.
- Gestern war Sonntag, nicht Sonnabend.

Dün cumartesi değil, pazardı.

- Ich bin seit Samstag hier.
- Ich bin seit Sonnabend hier.

Cumartesiden beri buradayım.

- Wir spielen jeden Samstag Fußball.
- Wir spielen jeden Sonnabend Fußball.

- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.

- Gehst du am Samstag zur Schule?
- Hast du sonnabends Schule?

Cumartesi günleri okulun var mı?

Ein Asteroid passierte die Erde am Samstag in geringer Entfernung.

Bir asteroid cumartesi günü dünya'ya yakın geçti.

Tom könnte kommenden Samstag mit Mary in den Zoo gehen.

Bu önümüzdeki cumartesi Tom Mary ile hayvanat bahçesine gidebilir.

Vorigen Samstag haben unsere Kinder in dem Park beim See gespielt.

Geçen cumartesi çocuklarımız gölün yanındaki parkta oynadı.

Im Zoo war meine Familie letzten Samstag, um sich Pandas anzuschauen.

Geçen Pazar ailem panda ayıları görmek için hayvanat bahçesine gitti.

- Montag, Dienstag, Mittwoch, Donnerstag, Freitag, Samstag, Sonntag sind die sieben Tage einer Woche.
- Montag, Dienstag, Mittwoch, Donnerstag, Freitag, Samstag und Sonntag sind die sieben Wochentage.
- Montag, Dienstag, Mittwoch, Donnerstag, Freitag, Samstag und Sonntag sind die sieben Tage der Woche.

Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın yedi günüdür.

Letzten Samstag ging meine Familie in den Zoo, um die Pandas anzuschauen.

Geçen Cumartesi, ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.

Tom fragte mich, ob ich mit ihm am Samstag Fahrrad fahren könne.

Tom bana cumartesi günü onunla bisiklet sürmeye gidip gidemeyeceğimi sordu.

Wie können es nicht vor Samstag fertigstellen, selbst wenn alles gut läuft.

Her şey iyi gitse bile bunu cumartesiden önce bitiremeyiz.

Tom ging Freitag Abend mit Mary aus und am Samstag Abend mit Alice.

Tom cuma gecesi Mary ile ve cumartesi gecesi Alice ile dışarı çıktı.

Montag, Dienstag, Mittwoch, Donnerstag, Freitag, Samstag, Sonntag sind die sieben Tage einer Woche.

Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın yedi günüdür.

Eine Woche hat sieben Tage: Montag, Dienstag, Mittwoch, Donnerstag, Freitag, Samstag und Sonntag.

Bir haftanın yedi günü var: Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar.

- Heute ist Samstag und morgen ist Sonntag.
- Heute ist Sonnabend und morgen ist Sonntag.

Bugün cumartesi ve yarın pazar.

- Der Samstag ist der letzte Tag der Woche.
- Der Sonnabend ist der letzte Tag der Woche.

Cumartesi haftanın son günüdür.

In den meisten Ländern, mit Ausnahme der arabischen Länder und Israels, gelten Samstag und Sonntag als Wochenende.

Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.