Examples of using "Geläutet" in a sentence and their turkish translations:
Zil çaldı mı?
Zil henüz çalmadı.
Telefon birçok kez çaldı.
Tom zil çaldıktan sonra geldi.
O, zil çaldıktan sonra geldi.
Okula koştum, ama zil çoktan çalmıştı.
Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.
Okula gittiğimde zil çoktan çalmıştı.
Kapı çaldı.