Translation of "Rannte" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Rannte" in a sentence and their turkish translations:

Ich rannte.

- Koşuyordum.
- Koştum.

Tom rannte.

Tom koşuyordu.

Tom rannte nicht.

- Tom koşmadı.
- Tom kaçmadı.

Tom rannte weiter.

Tom koşmaya devam etti.

Ich rannte davon.

Kaçtım.

Ken rannte nicht.

Ken koşmuyodu.

Ein Hund rannte.

Bir köpek koşuyordu.

- Tom rannte die Treppe hoch.
- Tom rannte die Treppe hinauf.

Tom merdivenlerden yukarı koştu.

- Mary rannte.
- Maria lief.

Mary koştu.

Pochi rannte uns entgegen.

Pochi koşarak bize doğru geldi.

Der Dieb rannte weg.

Hırsız kaçtı.

Der Dieb rannte schnell.

- Hırsız hızlı koştu.
- Hırsız hızla kaçtı.

Er rannte ins Zimmer.

O, odasına koştu.

- Er rannte.
- Er lief.

O koştu.

Ich rannte nach draußen.

Dışarıya koştum.

Tom rannte nach draußen.

Tom dışarıya koştu.

Tom rannte ins Klassenzimmer.

Tom sınıfa koştu.

Tom rannte volle Pulle.

Tom son sürat koştu.

Der schwarze Hund rannte.

Siyah köpek koştu.

Tom rannte nach Hause.

Tom eve koştu.

Tom rannte nach innen.

Tom içeri koştu.

Wie schnell rannte Tom?

Tom ne kadar hızlı koştu?

John rannte ins Zimmer.

John odaya doğru koştu.

Ich rannte eilig weg.

Aceleyle kaçtım.

Tom rannte ins Zimmer.

Tom odaya koştu.

Tom rannte ins Haus.

Tom eve koştu.

Die Antilope rannte davon.

Antilop kaçtı.

Ich rannte zur Schule.

Okula koştum.

Er rannte und rannte, aber er konnte seinen Hund nicht einholen.

Koştu, koştu ama köpeğine yetişemedi.

Ich rannte wie der Blitz.

Yıldırım hızıyla koştum.

Ich rannte zu meiner Mutter.

Ben annemin yanına koştum.

Tom rannte zurück zum Dorf.

Tom köye koşarak geri geldi.

Tom rannte, um Maria einzuholen.

Tom Mary'ye yetişmek için koştu.

Ich rannte die Treppe hinunter.

Ben aşağıya koştum.

Tom rannte die Stufen hoch.

Tom merdivenlerden yukarı koştu.

Tom rannte aus dem Haus.

Tom evden kaçtı.

Tom rannte den Hügel hinunter.

Tom tepeden aşağı koştu.

Ich rannte um mein Leben.

Hayatım için çalıştım.

Tom rannte den Hügel hinauf.

Tom tepeye koştu.

Tom rannte bis nach Hause.

Tom eve doğru koştu.

- Wer rannte?
- Wer ist gerannt?

Kim koştu?

- Tom rannte.
- Tom ist gerannt.

Tom koştu.

Tom rannte zu seinem Auto.

Tom arabasına koştu.

Tom rannte an Mary vorbei.

Tom, Mary'nin ardından koştu.

Tom rannte aus dem Zimmer.

Tom odasından dışarı koştu.

Tom rannte die Treppe hinunter.

Tom merdivenlerden aşağıya koştu.

Tom rannte in die Schule.

Tom okula koştu.

Er rannte um sein Leben.

Hayatı için kaçtı.

Ich rannte den Hügel hinauf.

Tepeye koştum.

Das Kind rannte nach Hause.

Çocuk koşarak eve gitti.

Er rannte die Treppe hinunter.

Merdivenlerden koşarak indi.

Der Arzt rannte zu seinem Patienten.

Doktor hastasına doğru koştu.

Sie rannte, so schnell sie konnte.

Koşabildiği kadar hızlı koştu.

Der Sklave rannte um sein Leben.

Köle, hayatı için kaçtı.

Der Hund rannte der Katze hinterher.

Köpek kediyi kovaladı.

Er rannte wütend aus dem Zimmer.

O, öfkeyle odadan dışarı koştu.

Sie rannte mit den Eiern weg.

O, yumurtalarla birlikte kaçtı.

Ein Hund rannte einer Katze hinterher.

Köpek bir kediyi kovalıyordu.

- Tom lief weg.
- Thomas rannte weg.

Tom kaçtı.

Einer der Jungen rannte plötzlich weg.

Çocuklardan biri aniden kaçtı.

Tom rannte splitterfasernackt die Straße entlang.

Tom caddede çırılçıplak koştu.

Sie rannte halb nackt nach draußen.

O yarı çıplak dışarıya koştu.

Tom rannte mit dem Geld weg.

Tom parayla birlikte kaçtı.

Tom rannte wie ein aufgescheuchtes Kaninchen.

Tom korkmuş bir tavşan gibi koştu.

Der Hund rannte auf mich zu.

Köpek bana doğru koştu.

Er rannte wie ein aufgescheuchtes Kaninchen.

O, korkmuş bir tavşan gibi koştu.

Das Kind rannte zu seiner Mutter.

Çocuk annesine koştu.

Tom rannte, so schnell er konnte.

Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Ich rannte so schnell ich konnte.

Elimden geldiğince hızlı koştum.

Der Hund rannte vor uns davon.

Köpek bizden kaçtı.

Tom rannte aus dem brennenden Haus.

Tom yanan evden kaçtı.

Tom rannte barfuß durch den Schnee.

Tom karda yalınayak koştu.

Er rannte schneller als sein Bruder.

Kardeşinden daha hızlı koştu.

Tom rannte zurück über die Straße.

Tom caddenin karşısından koşarak geri geldi.

Tom rannte von allen am schnellsten.

Tom en hızlı koştuç

Der Hund rannte bei meinem Anblick davon.

Köpek beni görür görmez kaçtı.

Sobald er mich sah, rannte er weg.

Beni görür görmez, kaçtı.

Er rannte vorbei, ohne sie zu bemerken.

Onu fark etmeden hızla geçti.

Er rannte, um rechtzeitig dort zu sein.

Oraya zamanında varmak için koştu.

Ich rannte so schnell wie der Blitz.

Yıldırım kadar hızlı koştum.

Tom rannte so schnell wie ein Leopard.

Tom, leopar gibi hızlı koştu.

Tom schrie und rannte aus dem Zimmer.

Tom çığlık attı ve odadan dışarı koştu.

Der Hund rannte hinter dem Ball her.

Köpek topu kovaladı.

- Der Soldat rannte.
- Der Soldat ist gerannt.

Asker koştu.

Mein kleiner Bruder rannte splitternackt durchs Wohnzimmer.

Küçük erkek kardeşim anadan doğma vaziyette oturma odasına koştu.

- Der Mann rannte fort.
- Der Mann lief fort.

Adam kaçtı.

- Der Junge lief davon.
- Der Junge rannte weg.

Çocuk kaçtı.

Tom rannte, um den Zug noch zu erreichen.

Tom treni yakalamak için koştu.

Er rannte zum Bahnhof, um uns zu begrüßen.

Bizi karşılamak için koşarak gara geldi.

Kaum hatte er mich gesehen, rannte er weg.

O beni görür görmez kaçmaya başladı.

Er rannte weg, als er den Polizisten sah.

Polisi görünce kaçtı.

Er hörte auf zu rauchen und rannte los.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.
- Sigara içmeyi bıraktı ve koşuya başladı.

- Jeder rannte nach draußen.
- Alle rannten nach draußen.

- Herkes dışarı kaçtı.
- Herkes dışarı koştu.

Er rannte nach der Schule geradewegs nach Hause.

O, okuldan sonra doğruca eve koştu.