Translation of "Hinaus" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Hinaus" in a sentence and their turkish translations:

„Hinaus!“, rief er.

"Dışarı!" diye haykırdı.

Bitte, geh hinaus.

Lütfen buradan çıkın.

Tom stolperte hinaus.

- Tom yalpalayarak dışarı çıktı.
- Tom sendeleyerek çıktı.

Layla ging hinaus.

- Leyla dışarı gitti.
- Leyla dışarı çıktı.

- Bitte gehen Sie sofort hinaus!
- Gehe bitte sofort hinaus!

Lütfen derhal buradan çık.

Und effiziente Lösungen hinaus.

ötelerine uzanıyor.

Darüber hinaus die Haftstrafe

Üstelik cezası hapis cezası

Worauf willst du hinaus?

- Ne demek istiyorsun?
- Nereye varmaya çalışıyorsun?

Worauf will er hinaus?

O neyin peşinde?

Worauf will Tom hinaus?

Tom ne ima ediyor?

Ich führte ihn hinaus.

Ben onu dışarı yönlendirdim.

- Sie schob ihn zur Tür hinaus.
- Sie stieß ihn zur Tür hinaus.

O, onu kapıdan dışarı itti.

Darüber hinaus Gasthäuser und Hakanes

Üstelik han ve hakanlar

Darüber hinaus verschieben sich Magnetpole

üstelik bir de manyetik kutuplar da yer değiştiriyor

Willst du auf etwas hinaus?

Sen bir şey mi ima ediyorsun?

Das läuft aufs Gleiche hinaus.

Aynı kapıya çıkar.

Darüber hinaus kann ich fliegen.

Ek olarak, uçabilirim.

Tom ging zur Tür hinaus.

Tom kapıdan çıktı.

Tom sah zum Fenster hinaus.

Tom pencereden dışarıya baktı.

Tom sah aufs Meer hinaus.

Tom denizde dışarıya baktı.

Tom ließ die Katze hinaus.

Tom kedisinin dışarı çıkmasına izin verdi.

Ich ging zur Hintertür hinaus.

Arka kapıdan dışarı çıktım.

- Das Boot driftete auf das offene Meer hinaus.
- Das Boot trieb aufs Meer hinaus.

Tekne denize doğru sürüklendi.

Darüber hinaus für diesen Fall ha

Bu dava için üstelik ha

Verstehst du, worauf ich hinaus will?

Konumu anlıyor musun?

Sie stieß ihn zum Fenster hinaus.

O, onu pencereden dışarı itti.

Keiner ging auf diesen Balkon hinaus.

Hiç kimse o balkona çıkmadı.

Siehst du, worauf ich hinaus will?

Ne demek istediğimi anlıyor musun?

Tom trat hinaus auf den Balkon.

Tom balkona çıktı.

Da geht es aus der Schlucht hinaus.

Tamam, yarıktan çıkmak için buradan gideceğiz.

Darüber hinaus ist die Bestechungsanordnung zu viel

üstelik rüşvet düzeni çok fazla

Darüber hinaus mit Technologie vor 51 Jahren

Bunun yanı sıra 51 yıl önceki teknolojiyle

Darüber hinaus 150 Millionen km pro Tag

günde 150 milyon km ilerleyerek üstelik

Und darüber hinaus die Kraft der Magnetosphäre

ve üstelik bakıldığında manyetosferin gücü

Darüber hinaus reichten die Krankenhausnummern nicht aus.

Hastane sayıları da yeterli değildi üstelik.

Die Erklärung ging über mein Verständnis hinaus.

Açıklama benim anlayışımın ötesinde.

Er ist hinaus in den Regen gegangen.

O yağmurda dışarı gitti.

Wir gingen hastig hinaus auf die Straße.

Biz sokağa dışarıya fırladık.

Tom ist hinaus in den Regen gegangen.

Tom yağmurda dışarıya çıktı.

Schleiche dich nicht aus dem Konzert hinaus!

Konserden kaçma!

Tom ging ans Fenster und sah hinaus.

Tom pencereye gitti ve dışarı baktı.

Tom eilte zum Fenster und sah hinaus.

Tom pencereye doğru koştu ve dışarı baktı.

Tom steckte seinen Kopf zum Fenster hinaus.

Tom kafasını pencereden dışarı çıkardı.

- Tom ging hinaus.
- Tom ging nach draußen.

Tom dışarı çıktı.

Er steckte seinen Kopf zum Fenster hinaus.

Başını pencereden dışarı çıkardı.

Ich habe darüber hinaus nichts zu sagen.

Söyleyecek başka bir şeyim yok.

Papa, darf ich hinaus gehen und spielen?

Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?

Er zog sich an und ging hinaus.

O giyindi ve dışarı çıktı.

Und darüber hinaus gibt es hier überall Krabben.

Aynı zamanda yengeçlerle dolu.

Darüber hinaus wird diese Seepferdchenbrosche zum Verkauf angeboten

Üstelik satışa sunulmuş bu deniz atı broşü

Darüber hinaus sagen amerikanische und europäische Beamte das

Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor

Darüber hinaus mit einem Winkel von 360 Grad.

Üstelik 360 derece açı ile.

Sie ging hinaus, ohne ein Wort zu sagen.

Tek kelime söylemeden çıktı.

Wegen des schlechten Wetters konnte ich nicht hinaus.

Kötü havadan dolayı dışarı çıkamadım.

Tom zog seinen Mantel über und ging hinaus.

Tom ceketini giydi ve dışarı çıktı.

Er ging hinaus, ohne auf Wiedersehen zu sagen.

O, hoşça kal demeden dışarı çıktı.

Sie ging hinaus, ohne auf Wiedersehen zu sagen.

Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

- Er ging mit einem Kleidungsbündel in der Hand hinaus.
- Mit einem Bündel Kleider in der Hand ging er hinaus.

Elinde bir paket giysi ile dışarı çıktı.

Darüber hinaus ist dieser Stil von Kemal Sunal Anarchismus

üstelik Kemal Sunal'ın bu tarzı anarşizmin ta kendisi

Darüber hinaus ist das Sterben für sie kein Problem

üstelik ölmek onlar için problem değildir

Bis hin zu den Weltkriegen und darüber hinaus abdecken .

kadar her şeyi kapsayan yüzlerce başlık içerir

Darüber hinaus bin ich auch an anderen Sprachen interessiert.

Üstelik, diğer dillere de ilgim var.

Die Tür öffnete sich und ein Mann kam hinaus.

Kapı açıldı ve adam dışarı yürüdü.

- Was willst du damit sagen?
- Worauf willst du hinaus?

Onunla ne demek istiyorsun?

Tom öffnete die Tür, und der Hund lief hinaus.

Tom kapıyı açtı ve köpek dışarı koştu.

Tom öffnete die Tür und ließ den Hund hinaus.

Tom kapıyı açıp, köpeği dışarı saldı.

Tom verabschiedete sich und ging dann zur Haustür hinaus.

Tom hoşça kal dedi ve sonra ön kapıdan çıktı.

Er ging zur Tür hinaus und kam niemals wieder.

O kapıdan çıktı ve asla geri dönmedi.

Gerade als er hinaus gehen wollte, begann ein Erdbeben.

Çıkmak üzere olduğumuz sırada deprem başladı.

Er öffnete die Tür und der Hund lief hinaus.

Kapıyı açtığında köpek dışarı fırladı.

Ich ging hinaus und sah Tom in der Türe.

Dışarı gittim ve kapıda Tom'u gördüm.

Darüber hinaus beherbergte es sehr wichtige heilige Relikte für Byzanz.

bunun yanı sıra Bizans için çok önemli kutsal emanetlere de ev sahipliği yaptı

Darüber hinaus wird das kulturelle Erbe nicht am Geld gemessen.

Üstelik kültür mirasları parayla da ölçülmez

Darüber hinaus fühlt sich jeder in seinem eigenen Zuhause wohl.

üstelik herkes kendi evinde rahat bir ortamında

Tom küsste Maria schnell und ging dann zur Tür hinaus.

Tom Mary'ye hızlı bir öpücük verdi ve kapıdan çıktı.

Kreisverkehre sind sicherer und darüber hinaus auch effizienter als Kreuzungen.

Dönel kavşaklar dört yollu kavşaklardan daha güvenli ve verimlidir.

Es ist leicht zu machen und darüber hinaus noch günstig.

Yapılması kolay ve ucuzdur.

Darüber hinaus wurde vor einigen Monaten die Hagia Sophia Moschee gebaut.

üstelik bir kaç ay önce Ayasofya cami yapılsın önergesine

Darüber hinaus wurde es im Orbit mehreren Gravitations- und Aufprallbereichen ausgesetzt

Yörüngede birden çok yer çekimi ve etki alanına maruz kalmıştır üstelik

- Ich muss einen Weg hinaus finden.
- Ich muss einen Ausweg finden.

Bir çıkar yol bulmam lâzım.

Ich möchte, dass du die Tür schließt, wenn du hinaus gehst.

- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- Keşke dışarı çıkarken kapıyı örtsen.

Er knöpfte seinen Mantel zu bevor er zur Türe hinaus ging.

O, kapıdan çıkmadan önce ceketini düğmeledi.

Tom geht nach Einbruch der Dunkelheit wohlweislich nicht mehr allein hinaus.

Tom hava karardıktan sonra tek başına dışarı çıkmaktan daha iyisini bilir.

Ich habe nur Bilder gemalt. Darüber hinaus hatte ich keine Absichten.

Ben sadece resimler çiziyordum, daha fazla niyetim yoktu.

Die Birkenrinde wäre eine bessere Wahl gewesen. Wir müssen wieder zurück hinaus.

Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.

Darüber hinaus hat es diesen Platz in vielen Gesellschaften der Welt erworben.

Üstelik dünyanın birçok toplumunda bu yer edinmiştir

Darüber hinaus nicht nur dieses Programm. Es werden keine Programme benötigt. Kippen

üstelik bir tek bu programda değil. Hiçbir program almıyor. Alamaz da

Darüber hinaus wurden diese Strukturen entsprechend der Position des Sterns Sirius hergestellt.

üstelik bu yapılar Sirius yıldızının konumuna göre yapılmış

- Schaue über den Tellerrand hinaus!
- Du musst über den eigenen Tellerrand hinausschauen!

Alışılmışın dışına çık.

Tom ging hinaus auf den Parkplatz, um sich Marias neuen Wagen anzusehen.

Tom Mary'nin yeni arabasına bakmak için otoparka yürüdü.

Darüber hinaus könnten sie auf natürliche Weise Strom erzeugen, ohne Motoren zu verwenden.

üstelik motor kullanmadan elektriği doğal yolla üretebiliyorlardı

- Der Gipfel ragt über die Wolken.
- Der Gipfel ragt über die Wolken hinaus.

Zirve bulutların üstüne kadar yükseliyor.