Translation of "Amerikanische" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Amerikanische" in a sentence and their turkish translations:

- Tom erwarb die amerikanische Staatsbürgerschaft.
- Tom erhielt die amerikanische Staatsbürgerschaft.

Tom Amerikan vatandaşlığını kazandı.

Amerikanische Zeitungen berichteten darüber,

ABD gazeteleri daha darbe olmadan önce

Ich liebe amerikanische Filme.

Amerikan filmlerini seviyorum.

Er studiert Amerikanische Geschichte.

- O, Amerikan Tarihi eğitimini yapıyor.
- O, Amerikan Tarihi Bölümünü okuyor.

Dies ist das amerikanische Projekt

Amerikan projesi bu

Eine amerikanische Familie wurde adoptiert

Amerikalı bir aileye evlatlık verildi

Ich bin eine amerikanische Sängerin.

Amerikalı bir şarkıcıyım.

Amerikanische Frauen hatten kein Wahlrecht.

Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.

Er erwarb die amerikanische Staatsbürgerschaft.

Amerikan vatandaşlığını kazandı.

Ich studiere das amerikanische Drama.

- Amerikan dramasını çalışıyorum.
- Amerikan draması okuyorum.

Mehrere amerikanische Präsidenten wurden ermordet.

Birkaç Amerikan başkanı öldürüldü.

Mir gefallen amerikanische Filme sehr.

Amerikan filmlerini çok severim.

Ich habe nur amerikanische Münzen.

Sadece Amerikan paralarım var.

Viele amerikanische Flugzeuge wurden abgeschossen.

Birçok Amerikan uçakları vuruldu.

Viele amerikanische Schüler wissen nicht, dass der Amerikanische Bürgerkrieg von 1861 bis 1865 stattfand.

Birçok Amerikalı lise öğrencisi Amerikan İç Savaşı'nın 1861 ve 1865 yılları arasında gerçekleştiğini bilmiyor.

Der amerikanische Junge sprach gebrochenes Japanisch.

Amerikalı çocuk bozuk Japoncayla konuştu.

Ihm wird die amerikanische Staatsbürgerschaft verliehen.

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.

Ich habe ein paar amerikanische Freunde.

Bazı Amerikalı arkadaşlarım var.

Ich habe eine afro-amerikanische Nachbarin.

Afro Amerikan bir komşum var.

Ich interessiere mich für amerikanische Literatur.

Amerikan edebiyatına ilgi duyuyorum.

Entschuldigung. Wo ist die amerikanische Botschaft?

- Affedersiniz. Amerikan elçiliği nerede?
- Bakar mısınız? Amerikan Konsolosluğu nerede?

Der Amerikanische Bürgerkrieg dauerte vier Jahre.

Amerika Birleşik Devletleri'nin İç Savaşı dört yıl sürdü.

Susan studiert im Hauptfach amerikanische Geschichte.

Susan, Amerikan tarihi bölümünde okuyor.

Amerikanische Küchen sind größer als japanische.

Amerikan mutfakları Japon mutfaklarından çok daha büyüktür.

Lord Ashburton hatte eine amerikanische Ehefrau.

Lord Ashburton'ın Amerikalı bir eşi vardı.

Amerikanische Filme erfreuen sich weltweiter Beliebtheit.

Amerikan filmleri dünya çapında popülerdir.

- Das Hauptthema des Buches ist der amerikanische Bürgerkrieg.
- Der amerikanische Bürgerkrieg ist des Buches Hauptthema.

Amerikan İç Savaşı, kitabın ana temasıdır.

Dieser amerikanische Film war ein großer Erfolg.

O Amerikan filmi büyük bir başarıydı.

Das amerikanische Volk kämpfte für die Unabhängigkeit.

Amerikan halkı, bağımsızlıkları için savaştı.

Ich mag französische Filme lieber als amerikanische.

Fransız filmlerini Amerikan olanlarına tercih ederim.

Diese amerikanische Flagge wurde in China hergestellt.

Bu Amerikan bayrağı Çin'de yapıldı.

Kannst du das in amerikanische Dollar wechseln?

Bunu Amerikan dolarına çevirebilir misin?

Der Krieg hatte das amerikanische Volk geeint.

Savaş Amerikan halkını birleştirdi.

Die amerikanische Marine war bereit zu kämpfen.

Amerikan Donanması savaşmaya hazırdı.

Die amerikanische Wirtschaft litt unter einer Rezession.

Amerikan ekonomisi bir durgunluk yaşadı.

Mehrere amerikanische Kriegsschiffe wurden nach Panama geschickt.

Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.

Hoover zog amerikanische Truppen aus Nicaragua zurück.

Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.

Der amerikanische Senat genehmigte den Vertrag zügig.

Amerikan Senatosu hızla antlaşmayı onayladı.

Das amerikanische Volk hat etwas Besseres verdient.

Amerikan halkı daha iyisini hak ediyor.

Warum haben so viele Kanadier amerikanische Reisepässe?

Neden bu kadar çok Kanadalı'nın Amerikan pasaportu var?

Genau wie der heutige amerikanische Krieg mit China

Tıpkı bugün yine Amerika'nın Çin ile verdiği savaş gibi

Interessanterweise wehte die amerikanische Flagge, die aufgestellt wurde

Daha ilginç olanı ise dikilen Amerikan bayrağı dalgalanıyordu

Darüber hinaus sagen amerikanische und europäische Beamte das

Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor

Sind amerikanische Beamte Idioten? Natürlich glaubt er nicht

Amerikalı yetkililer salak mı? İnanmıyor tabii ki

Ich lese ein Buch über die amerikanische Geschichte.

Amerikan tarihi hakkında bir kitap okuyorum.

Ich habe eine amerikanische Schule in Frankreich besucht.

Fransa'daki bir Amerikan okulundan mezun oldum.

Ist das amerikanische Englisch zur Verkehrssprache Europas geworden?

Amerikan İngilizcesi Avrupa'nın ortak dili oldu mu?

Eine durchschnittliche amerikanische Hochzeit kostet etwa 30 000 Dollar.

- Ortalama bir Amerikalı düğünü yaklaşık 30.000 $ mal olur.
- Ortalama bir Amerikan düğünü yaklaşık 30 bin dolara mal olur.

Tom sieht gerne amerikanische Filme, Maria dagegen europäische.

Tom Amerikan filmlerini seviyor ama Mary Avrupa filmlerini sever.

Für viele wurde der Amerikanische Traum zum Albtraum.

Birçokları için Amerikan rüyası bir kâbus oldu.

Der amerikanische Bürgerkrieg ist das Hauptthema des Buches.

Amerikan iç savaşı kitabın ana temasıdır.

Ich möchte etwas über das amerikanische Alltagsleben lernen.

Amerikan günlük yaşamını öğrenmek istiyorum.

Mein Hauptfach an der Uni war Amerikanische Literatur.

Üniversitede Amerikan edebiyatı dalında öğrenim gördüm.

Die amerikanische Wirtschaft war stärker denn je zuvor.

Amerikan ekonomisi her zamankinden daha güçlüydü.

- Er ist nach Amerika gegangen, um amerikanische Literatur zu studieren.
- Er ging nach Amerika, um amerikanische Literatur zu studieren.
- Er ging in die Vereinigten Staaten, um amerikanische Literatur zu studieren.

Amerikan edebiyatı eğitimi görmek için Amerika'ya gitti.

Der amerikanische Herzverband listet emotionalen Stress noch immer nicht

Amerikan Kalp Derneği hâlâ duygusal stresi

Vor 15 Jahren verließ ich eine amerikanische Investment-Bank,

15 sene önce devlete ait büyük bir İtalyan petrol şirketine katılmak için

Aber der amerikanische Krieg mit Russland ging diesmal weiter

Fakat Amerika'nın bu sefer savaşı Rusya'yla devam etti

Sie glaubt, dass europäische Wagen besser seien als amerikanische.

O, Avrupa arabalarının Amerikan arabalarından daha iyi olduğunu düşünüyor.

Waldorfsalat ist eine amerikanische Erfindung aus dem 19. Jahrhundert.

Waldorf salatası on dokuzuncu yüzyıldan bir Amerikan buluşudur.

Amerikanische Schüler fallen zurück mit ihren Leistungen in Mathematik.

Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.

Amerikanische Städte sind nicht so dicht besiedelt wie europäische.

Amerikan şehirleri, Avrupa şehirleri kadar yoğun değildir.

Die amerikanische Post könnte bereits nächstes Jahr den Betrieb einstellen.

U.S. Postal Service gelecek yılın başına kadar kapanabilir.

- Ich bin ein amerikanischer Sänger.
- Ich bin eine amerikanische Sängerin.

Amerikalı bir şarkıcıyım.

Innerhalb von Tagen nahm Japan die amerikanische Insel Guam ein.

Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.

Eine amerikanische Regierung darf es nicht zulassen, dass Amerikaner Hunger leiden.

Bir Amerikan hükümeti, Amerikalıların açlıktan ölmelerine izin veremez.

Die amerikanische Regierung hat England schon immer als amerikanisches Schoßhündchen betrachtet.

ABD hükümeti İngiltereye her zaman Amerika'nın evcil hayvanı olarak bakmıştır.

1953 erhielten sowohl Chandra als auch seine Frau Lalitha die amerikanische Staatsbürgerschaft.

1953'te hem Chandra hem de karısı Lalitha Amerikan vatandaşları oldular.

Es ist eine amerikanische Tradition, sich an seinem Geburtstag etwas zu wünschen.

Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.

- Der Krieg von 1812 hatte begonnen.
- Der Britisch-Amerikanische Krieg hatte begonnen.

1812 Savaşı başlamıştı.

- Auf der amerikanischen Flagge sind fünfzig Sterne.
- Die amerikanische Flagge hat fünfzig Sterne.

Amerikan bayrağında elli yıldız var.

- Ich mag französische Filme lieber als amerikanische.
- Ich ziehe französische Filme amerikanischen vor.

Fransız filmlerini Amerikan olanlarına tercih ederim.

Der legendäre amerikanische Sänger Lou Reed ist im Alter von einundsiebzig Jahren gestorben.

Efsanevi Amerikan şarkıcı Lou Reed yetmiş bir yaşında öldü.

Wir werden sicherstellen, dass niemand das amerikanische Volk für seinen eigenen kurzfristigen Vorteil ausnutzt.

Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.

Damals hieß es: "In Amerika wird nicht geputscht, weil es dort keine amerikanische Botschaft gibt."

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."

Man kann die Tatsache nicht leugnen, dass die Weltwirtschaft sich um die amerikanische Wirtschaft dreht.

Kimse dünya ekonomisinin Amerikan ekonomisinin etrafında döndüğü gerçeğini reddedemez.

- Tom weiß viel über amerikanische Geschichte.
- Tom kennt sich sehr gut mit amerikanischer Geschichte aus.

Tom Amerikan tarihi hakkında çok şey biliyor.

- Amerikanische Filme erfreuen sich weltweiter Beliebtheit.
- Die amerikanischen Filme sind auf der ganzen Welt beliebt.

Amerikan filmleri tüm dünyada popülerdir.

Über 16 Missionen mit Besatzung in nur fünf Jahren lernten amerikanische Astronauten, wie man im Weltraum

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,

Am allerliebsten hört Tom das amerikanische Englisch, aber auch der Klang des irischen Englisch sagt ihm zu.

Tom en çok Amerikan İngilizcesi dinlemeyi seviyor fakat ayrıca İrlanda İngilizcesinin sesini de seviyor.

- Tom arbeitet für die amerikanische Steuerbehörde.
- Tom arbeitet für die indische Steuerbehörde.
- Tom arbeitet für die ghanaische Steuerbehörde.

Tom IRS için çalışmaktadır.

Der amerikanische Außenminister John Kerry hat sich bei einem Fahrradunfall am Sonntag in Frankreich den rechten Oberschenkelknochen gebrochen.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.

Der amerikanische Tourist bestand auf Gelato, denn er war zu sehr ein Hipster, um normales Eis zu bestellen.

Amerikalı turist İtalyan stili dondurmada ısrar etti, zira o normal dondurma için çok yenilikçi idi.

- Amerikanische Truppen blieben bis 1933 in Nicaragua.
- Die Truppen der Vereinigten Staaten von Amerika blieben bis zum Jahre 1933 in Nicaragua.

Amerikan askerleri 1933 yılına kadar Nikaragua'da kaldı.

- Das Schiff hatte die amerikanische Flagge gehisst.
- Das Schiff segelte unter amerikanischer Flagge.
- Das Schiff fuhr unter der Flagge der Vereinigten Staaten von Amerika.

Gemi bir Amerikan bayrağı dalgalandırıyordu.

Es ist die Antwort gesprochen von Jung und Alt, von Arm und Reich, Demokraten und Republikanern, schwarz, weiß, Hispanos, Asiaten, Amerikanische Ureinwohner, homo, hetero, versehrt und unversehrt. Amerikaner die eine Nachricht an die Welt schickten, das wir niemals nur eine Ansammlung von Individuen oder von blauen und roten Staaten waren. Wir sind und werden immer die Vereinigten Staaten von Amerika sein.

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.