Translation of "Erforscht" in Turkish

Sein ganzes Wesen denkt, fühlt, erforscht.

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

Das Phänomen der Biofluoreszenz wird gerade erst erforscht.

Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Nur ein kleiner Teil der Tiefsee ist erforscht.

Derin okyanusun sadece küçük bir kısmı araştırıldı.

Kein anderes Land der Welt erforscht Generationen von Kindern

Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde

Das ist ein Fluss, der nie erforscht worden ist.

Hiç araştırılmamış bir nehirdir.

Tom hat seine Familiengeschichte erforscht und hat vor, allen seinen Verwandten einen bis ins Einzelne gehenden Stammbaum zu schicken.

Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına detaylı bir soy ağacı göndermek niyetinde.