Translation of "Wesen" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Wesen" in a sentence and their turkish translations:

Besonders wilde Wesen.

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

Menschen sind kreative Wesen.

İnsanoğlu, yaratıcı yaratıklardır.

Als ein menschliches Wesen

insanoğlu olarak

Katzen sind nachtaktive Wesen.

Kediler gece yaratıklarıdır.

Menschen sind empfindende Wesen.

İnsanlar duyarlı yaratıklardır.

Menschen sind soziale Wesen.

İnsanlar sosyal yaratıklardır.

Löwen sind majestätische Wesen.

Aslanlar muhteşem yaratıklardır.

Wir sind alle soziale Wesen.

Hepimiz sosyal varlıklarız.

Fledermäuse sind sehr alte Wesen

yarasalar çok eski canlılardır

Er hat ein freundliches Wesen.

Onun arkadaş canlısı bir doğası var.

Vom isolierenden Wesen des Wortes "Übergröße".

ortadan kaldırma konusunda daha ön plana çıkıyordu.

Das wahre Wesen des inneren Friedens.

ki bu iç huzurunuzun doğasında vardır.

Sein ganzes Wesen denkt, fühlt, erforscht.

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

Kein Wesen kann ohne Luft leben.

Hava olmasa hiçbir yaratık yaşayamaz.

Der Mensch ist ein denkend Wesen.

Bir insan, bilinçli bir varlıktır.

Jedes Wesen ist ein Wort Gottes.

- Her yaratık, Tanrı'nın bir sözüdür.
- Her mahlukat, Allah'ın bir ayetidir.

Eine Katze ist kein menschliches Wesen!

Kedi bir insan değildir.

Schauen Sie sich diese schönen, faszinierenden Wesen an!

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

Das Wesen der Freiheit liegt in der Mathematik.

- Özgürlüğün özü matematiktir.
- Hürriyetin özü matematiktir.
- Özgürlüğün temeli matematiktir.

Als biologisches Wesen gehört der Mensch zur Tierwelt.

Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.

Sie prägte unsere Geschichte und unser Wesen als Nation.

Bu bizim bütün tarihimize ve millî tabiatımıza damga vurdu.

Es ist ein lebendiges Wesen, so natürlich scheißt es.

O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.

Woher weißt du, dass ich ein fühlendes Wesen bin?

Duyarlı bir varlık olduğumu nasıl biliyorsun?

Um die Wahrheit zu sagen, er ist kein menschliches Wesen.

Doğruyu söylemek gerekirse, o bir insan değil.

Lass uns die Tiere respektvoll behandeln, denn es sind empfindende Wesen.

Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır.

- Leben auf der Erde intelligente Wesen?
- Gibt es intelligentes Leben auf der Erde?

Dünya üzerinde akıllı yaşam var mıdır?

- Tom war der einzige Mann im Zimmer.
- Tom war das einzige männliche Wesen im Raum.

Tom odadaki tek adamdı.

Verbitterung und Rache liegen nicht in meinem Wesen. Das Leben ist zu kurz. Für Verbitterung und Rache sollte man keine Zeit verwenden.

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.

Wir sind keine Menschen, die hier auf der Welt, eine spirituelle Erfahrung machen, sondern wir sind spirituelle Wesen, die erfahren, Mensch zu sein!

Biz burada dünyada manevi bir deneyim yapan insanlar değiliz, daha ziyade, insan olmayı öğrenen ruhsal varlıklarız!