Examples of using "Erbe" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar kültür mirasıdır
O, mülküne varis olarak sahip oldu.
Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.
nereden geliyor bu miraslar o zaman bilemiyorum şans her halde
Üstelik kültür mirasları parayla da ölçülmez
şimdi bir düşünsenize size böyle bir miras kalsa hayatınızda neler değişir
Tom annesinin ölümünden sonra, ona kalacak mirası annesinin kumarda yiyip bitirdiğini öğrendi.
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.
Profesörüm ile konuşmamızda, bu şiir mirasının daha büyük bir saygıyı hak ettiğini anladım.