Translation of "Dünne" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Dünne" in a sentence and their turkish translations:

Dieses dünne Buch ist meins.

Bu ince kitap benimdir.

Der Mars hat eine sehr dünne Atmosphäre.

- Mars çok ince bir atmosfere sahiptir.
- Mars'ın çok ince bir atmosferi var.

Der Merkur hat eine sehr dünne Atmosphäre.

Merkür çok ince bir atmosfere sahiptir.

Eine dünne Schicht umgibt das Exoskelett eines Skorpions

Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.

Skorpione haben eine dünne Schicht über ihrem Exoskelett.

Akreplerin dış iskeletlerini kaplayan ince bir katman vardır.

Die Kälte durchdringt die dünne, feuchte Haut des Frosches.

Soğuk, kurbağanın ince, nemli derisinden içeri sızıyor.

Er ist nur eine dünne Schicht, die die Erdoberfläche bedeckt.

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü

Das U-Boot musste zum Auftauchen eine dünne Eisschicht durchbrechen.

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.

Die dünne Linie zwischen Zurechnungsfähigkeit und Wahnsinn ist feiner geworden.

Akıl sağlığı ile delilik arasındaki ince çizgi daha incelmiştir.

Der Mars verfügt über eine sehr dünne Atmosphäre aus Kohlendioxid, Stickstoff und Argon.

Mars'ın karbondioksit, azot ve argondan yapılmış çok ince bir atmosferi vardır.

Man nimmt an, dass Triton aus Felsen und Eis besteht. Die Oberflächentemperatur beträgt −254 °C, und es gibt eine dünne Atmosphäre aus Stickstoff und Methan.

Triton'un, taş ve buz karışımı olduğu düşünülür. Yüzeyinin sıcaklığı -245 Celsius derecedir ve azot ve metandan oluşan ince bir atmosferi vardır.