Examples of using "Meins" in a sentence and their turkish translations:
Bu benimki değil.
Bu benim.
Benimkini istiyorum.
Benimki mi?
- O benim, onun değil.
- O benimki, onunki değil.
Şimdilik sadece benimkini kullan.
Bu benim değil.
- Bu benim, değil mi?
- Bu benimki, değil mi?
Bu hayvan benim.
O benim kitabım.
Senin bisikletin benimkinden daha iyi.
Senin araban benimkinden daha pahalı.
Bu benim değil.
O gerçekten benimki olabilir mi?
Arabalardan hiçbiri benimki değil.
O benimki, onunki değil.
Benimki seninkinden daha iyi.
Bu ince kitap benimdir.
Bu sözlük benim değil.
Benimkini al.
Bu benim değil onun sorunu.
Mary'nin giysisi benimkinden daha eski.
Benim o. Geri ver.
Bu benim kitabım.
Bisikletiniz benimkine benziyor.
Kapının yanındaki bisiklet benimdir.
Tim'in motosikleti benimkinden çok daha pahalı.
Bu ev benim, senin değil.
Bu benimki ve bu seninki.
Tom'un bisikleti benimkinden çok daha yeni.
Senin evin benimkinden üç kat daha büyük.
Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.
Onun evi benimkinden üç kat büyük.
At benim.
- O at benim.
- At benim.
Bu benim bisikletim.
Amcamın arabası benimkinden daha hızlı.
Şu evi görüyor musunuz? O benimki.
- O benim. Seninki nerede bilmiyorum.
- Benim o. Seninkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Geliriniz yaklaşık olarak benimkinin iki katı kadar büyük.
O benimki.
Bisiklet benim.
Hangisi benim?
Tom'un evi en az benimkinin iki katı kadar büyük.
Buradaki her şey benim.
- O ev bana ait.
- O ev benim.
Benimki siyah.
O benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Bu benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Bu benimki. Seninkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
O benim, onun değil.
Senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim? Benimkinin pili bitmiş.
O, benimki gibi bir şey midir?
Benimkini kullanmak ister misin?
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
Ortadaki benim.
Benim değildi.
Bu kitap benimdir.
Benimkini kullanmak istemiyor musun?
Bu araba benimkine benziyor.
Bu bisiklet benim.
Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.
Hangisi benimki?
Masadaki para benim değil.
Seninki benden daha büyük.
Senin odan benimkinden daha büyük.
Onun İngilizcesi benimkinden daha iyidir.
Burada ne bulursak benimdir.
O artık benim ve onu geri vermiyorum.
O, benimki ile aynı renk.
Benimkini getirdim. Seninkini getirdin mi?