Examples of using "Bewältigen" in a sentence and their turkish translations:
Biz birçok zorluklarla karşı karşıyayız.
Bu zor sorunların üstesinden gelmek zorundasın.
Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.
- Tom'un bunu başarabileceğini düşünüyor musun?
- Tom'un onun üstesinden gelebileceğini düşünüyor musun?
Tom şu anda zar zor iş yükü ile başa çıkmaya çalışıyor.
Tom onunla başa çıkabilir.
Japon hükümeti sorunla başa çıkamaz.
Bu sorunla baş etmek çok zor.
Onlar üstesinden gelebileceklerinden fazlasını aldılar.
Tom yardım olmadan basit bir işi bitiremez bile.
Tom işi başka birinden daha iyi yapabileceğini düşünüyor.
Günlük yaşam aktivitelerine dikkat edebilen yaşlılar için ...
Uzay yürüyüşleri genellikle işe bağlı olarak, beş ve sekiz saat arasında sürer.
Böyle büyük bir işle başa çıkabilip çıkamayacağım konusunda endişeliyim.
Bu tek başıma baş edebileceğimden çok daha fazla.
Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.