Examples of using "Umgehen" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlarla çok iyisin.
ciddiyetle mücadele etmeliyiz
Bunun üstesinden gelemezsin.
Bilgisayar kullanabilir misin?
Problemin üstesinden nasıl gelirsin?
ve onlarla baş etmek zorunda kaldım,
O, gerilimle başa çıkamıyor.
Tom çocuklarla iyi anlaşıyor.
Tom çocuklarla iyi.
Tom'un stresle başetme sorunu var.
İnsanlarla aram iyidir.
Tom çocuklarla nasıl başa çıkılacağını bilmiyor.
Çocuklarla ilgilenmede iyidir.
O, çocuklarla başa çıkmada iyidir.
Tom'un kafası sayılara iyi çalışıyor.
Tom her şeyin üstesinden gelebilir.
Sanırım, Tom onunla başedebilir.
yükleri olur biter. Ne uğraşacaksın yahu
Barut çok dikkatli şekilde işlenmeli.
Bu sorunla nasıl baş edeceğiz?
Kuralları yönetmekte iyidir.
Tom fotoşopta oldukça iyidir.
Sen gerçekle başa çıkamazsın.
Gerçeğe dayanamaz.
O, gerçekle başa çıkamaz.
Tom gerçekleri kabullenemiyor.
Onun borcu ile nasıl başa çıkardınız?
Sürprizlere iyi tepki veremem.
Bana o şekilde davranamaz.
Tom çamaşır makinesinin nasıl kullanılacağını bilmiyor.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir tutumu var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir yaklaşımı var.
- Dr Jackson'ın yatmakta olan hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr. Jackson'ın hastalarla arası iyidir.
Tom bir testereyi çok iyi kullanır.
- Tom'un küçük çocuklarla arası iyidir.
- Tom küçük çocuklarla güzel anlaşır.
Kaçınamadığımız bazı sorunlar vardır.
Bu sıkıntılı sorunu daha fazla görmezden gelemeyiz.
O, bir testereyi çok iyi kullanır.
Tom'la nasıl başa çıkılacağını biliyorum.
Ben çocuklarla gerçekten iyi değilim.
Çocuklarla aram pek iyi değildir.
Benim doktorumun, hastalarına yaklaşım tarzı mükemmeldir.
O önlenebilir.
Tom onunla başa çıkabilir.
Öğretmen, öğrencilerle iyi başa çıkıyor.
Tom çocuklarla iyidir, değil mi?
Tom yemek çubukları ile pek iyi değil.
Tom'un çocuklarla arası çok iyi, değil mi?
Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.
Burada sorunla ilgilenen hiç kimse yok.
Tom muhtemelen yemek çubuklarını nasıl kullanacağımı bilmediğimi düşündü.
Tom'un kesinlikle çocukları ikna etme kabiliyeti vardır.
Bununla ne yapmalıyım?
Sırlarla aramın iyi olmadığını biliyorsun.
Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.
Tom'un durumun üstesinden gelebileceğini sanmıyorum
Tom'un bu sorunla nasıl baş edeceği hakkında hiçbir fikri yok.
Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?
Onun zekası ve deneyimi onun sorunla baş etmesini sağladı.
Kızımı nasıl idare edeceğim hakkında bir fikrim yok.
Ama yine de toplum olarak birbirimize karşı daha saygılı olursak hep birlikte daha mutlu oluruz
O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
Çocuklarla aram iyi değildir.
Bu teleskop dikkatlice kullanılmalı.
Tom sorunla daha iyi bir şekilde ilgilenebilirdi.
. Yurtdışındaysanız, Surfshark , favori sitelere
Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.
Fakat telefonu kullanamıyorum.
Birbirimize karşı dürüst olalım.
O, çocuklarla nasıl başa çıkılacağını iyi bilir.
O, çocuklarının para ile alışveriş etmelerine yardım ederek çok zaman harcar.
Onun gerçekle başa çıkabileceğini sanmıyorum.
Tom sınıf arkadaşlarının birbirlerine daha saygılı davranmalarını istedi.
Duygularını açıkça ifade eden insanlar ne aptal ne saftırlar. Aksine, onlar maskeye ihtiyaç duymacak kadar güçlüdürler.
Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?
- Herkes Tom'un yoksul insanların yeteneklerine sahip olduğunu biliyor.
- Tom'un insanlarla ilişkilerinin kötü olduğunu herkes biliyor.
Şu anda birçok öğrencinin bir sözlüğü var ama onu doğru şekilde nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar.