Examples of using "Antworten" in a sentence and their turkish translations:
O, cevaplar istiyor.
Lütfen cevaplayın.
- Cevap vermek zorunda değilsin.
- Cevap vermek zorunda değilsiniz.
Bana cevap ver.
Tom cevap vermek zorunda.
Tom cevap verecek.
Tom'un cevap vermesine izin ver.
Tom cevap verebilir.
Cevap vermeliyiz.
Cevaplara ihtiyacım var.
Onun cevaplara ihtiyacı var.
Tom'un cevaplara ihtiyacı var.
Onun cevaplara ihtiyacı var.
Mary'nin cevaplara ihtiyacı var.
O cevap istiyor.
Yarın sana cevap vereceğim.
Öğrenciler cevap veremedi.
Cevapların her ikisi de yanlıştır.
Bana cevap ver, lütfen.
Başka birisi cevap verebilir mi?
İki cevabın her ikisi de doğru.
Cevap veremedim.
Tom cevap veremiyor.
Tom cevap vermeyecek.
Dürüstçe yanıtlamalısın.
Bütün cevapları bilir.
Cevapları kim biliyor?
Tom tüm cevapları biliyor.
Cevaplarımız yok.
Tom'un cevapları yanlıştı.
- Mary yanıtlayamadı.
- Mary cevap veremedi.
Neden cevap ver miyorsun?
İki cevaptan hiçbiri doğru değil.
Cevap vermemeyi tercih ederim.
Sorularıma cevaplar istiyorum.
Tom yanıt vermemeyi seçti.
Cevaplar değişti.
yüksek sesle cevap vermek zorunda değilsiniz:
O, üç yanlış cevap verdi.
O artık cevap vermeyecek.
Cevap vermeyi reddediyorum.
Bana cevap ver!
Cevaplarını dikkatle kontrol et.
İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?
Lütfen cevaplarını kontrol et.
Öğrenciler yanıt veremedi.
Niçin cevap vermeyeceksin.
Bunların cevabı bende yok.
Tom bana asla cevap vermez.
- Cevaplardan biri doğrudur.
- Cevaplardan biri doğru.
Kimseye cevap vermek zorunda değilim.
- Tom cevap vermeye tırsıyordu.
- Tom yanıt vermekten korkuyordu.
Tom şu anda cevap veremez.
Onların hepsine cevap verebildim.
Onların hepsi cevaplarınızdan memnun görünüyordu.
Nasıl cevap vereceğini bilmiyor.
Bu soruya verilen bütün cevaplar yanlıştı.
Bu iki cevaptan biri doğru.
Yanıt verme hakkın yok.
Sadece iki doğru cevap var.
Bazı cevaplar istiyorum ve onları şimdi istiyorum.
Cevaplarını iki kez kontrol et.
Lütfen cevapları yazınız.
- Buna cevap vereyim deme.
- Buna cevap vereyim demeyin.
O soruya cevap vermek zorunda mıyım?
Ben buna cevap vermeyi reddediyorum.
Ben cevapları dikkatlice yazdım.
Lütfen bütün soruları cevapla.
Tom sadece bazı cevaplar istiyor.
Cevap vermek zorundayım.
- Tom böyle kaba bir şekilde yanıtlamayabilirdi.
- Tom bu şekilde kabaca cevap vermese de olurdu.
Kaç cevap hakkım var?
muhtemel sonucun başarısızlık olduğu probleme bile
Öyle karşılık vermemelisin.
Okumaya devam etti ve bana cevap vermedi.
Cevaplarını öğretmeninki ile karşılaştır.
Sanırım o cevap veremez.
İyi cevaplar için iyi dereceler veriyorum.
Asla ona 'Yanıtlayamam' deme.
Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyor.
Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.
Haydi, çabuk cevap ver.
Bugün yanıt vermek zorunda değilsin.
Tom'a cevap ver.
Bu soruya cevap vermek zorunda değilsin.
Tom sorularınızı cevaplayacak.
Mektuba derhal bir cevap yazmalısın.
Buna cevap verme.
Cevap vermemeyi tercih ederim.
İstemiyorsan cevap vermek zorunda değilsin.
''Cevaplar değişti.'' dedi Einstein.
bugün bu sorulara hep birlikte cevap arayacağız
Lütfen müsait olduğunuz zaman cevap verin.
Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.
Çoğu durumda, onun cevapları doğru.
O benim soruları yanıtlamaktan kaçındı.