Examples of using "Antwortet" in a sentence and their turkish translations:
Kimse cevap vermiyor.
- Tom yanıt vermiyor.
- Tom cevap vermiyor.
Neden hiç kimse cevaplamıyor?
Tom niçin cevap vermiyor?
Tom bana cevap vermiyor.
O neden artık bana cevap vermiyor?
- O, bazen yanıtlamadan önce tereddüt eder.
- O bazen cevap vermeden önce tereddüt ediyor.
Tom'a cevap ver.
Ben sormayacağım yoksa biri cevap verecek.
"Şu yeni bir şapkadan daha ucuz."diye cevaplar Susan.
Her insan doğru bir cevap veren onun dudaklarını öpecek.
- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.
Bir filozof sorumu cevaplarsa, sorumu artık anlayamam.
- Bana derhal cevap ver.
- Şimdi bana cevap ver.
Tom "Seni seviyorum" der. Mary "Ben de seni seviyorum" diye karşılık verir.
- Neden cevap vermiyorsun?
- Neden cevap vermiyorsunuz?
- Neden cevaplamıyorsun?
- Neden cevaplamıyorsunuz?
Baban annene Fransızca bir soru sorarsa, o Fransızca mı yoksa İngilizce mi cevap veriyor?
Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.
Cevap vermeni beklemiyordum.