Examples of using "Belastung" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklarım benim için bir yük değil.
Halat baskı altında kırıldı.
Onun kibarlığı bana yük olmaya başlamıştı.
Bu zincirin gerginliğe dayanacağını sanmıyorum.
Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.