Examples of using "Ausreichen" in a sentence and their turkish translations:
Bu yeterli olmayacak.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Yiyecek ve su kaynaklarımız dayandığı sürece burada kalabiliriz.
Maalesef bu yeterli olmayacak.
Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.