Examples of using "Ausländischen" in a sentence and their turkish translations:
- Pazar yabancı malların akınına uğradı.
- Pazar yabancı mallarla dolup taşıyordu.
Elçilik, yabancı mültecilere siyasi sığınmayı reddetti.
Tom'un sadece hafif bir yabancı aksanı var.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
Oteli yabancı turistlerle dolu buldum.
Bu gece yabancı bir film izleyeceğiz.
Onun işi yabancı alıcılarla görüşmek.
Yabancı turistler otobüse oturup pencereden dışarı baktılar.
Bir cömert vergi indirimi bölgede fabrikalar kuran yabancı firmalara sağlanacaktır.