Examples of using "Anzuhören" in a sentence and their turkish translations:
Senin şikayetlerini dinlemekten yoruldum.
Şikâyetlerini dinlemekten bıktım.
Bu şarkıyı dinlerken kalbim nostaljiyle dolar.
Biz müzik dinlemenin keyfini çıkardık.
Yumi İngilizce programını dinlemek için erken kalktı.
Onu dinlemekten bıktım.
Onun şikâyetlerini dinlemekten usandım.
Hayat hikâyeni dinleyecek zamanım yok.
O ve Mary ayrıldıktan sonra Tom üzücü ve duygusal aşk şarkılarını dinlemekten kaçındı.
Zamanımla buraya oturmaktan ve senin şikayet etmeni dinlemekten yapacak daha iyi işlerim var.