Examples of using "Leben" in a sentence and their turkish translations:
Yaşa ve yaşat.
Yaşayacak hayatlarımız var.
Hayat, yaşam içindir.
- Koy yaşasın.
- Yaşamasına izin ver.
- Bırak yaşasın.
- O, uzun ömürlü olmayacak.
- O, uzun bir hayat yaşamayacak.
Ağaçlar canlıdır.
Yaşıyoruz.
Daha anlamlı bir hayat yaşamayı öğrendim.
Ben o tür bir hayat yaşayamam.
Tom'un yaşamasına izin ver.
Hayatta mısın?
Böyle yaşayamam.
Ben o tür bir hayat yaşayamam.
Yaşamak için koş!
Hayata elveda deyin!
Hayat zordur.
- Çık hayatımdan!
- Hayatımdan defol!
Hayat adil değil.
Yaşamımı seviyorum.
Hayatı sevmek, iyi yaşamak anlamına gelir.
Burada yirmi aile yaşar.
Susuz yaşam yoktur.
Tom yaşayacak mı?
Su olmadan hayat olmaz.
Yaşamın başlaması.
Nakiller hayat kurtarırlar.
Tom yaşamak istiyordu.
Doktorlar hayatlar kurtarır.
Ben yaşamak istiyorum.
Tom yaşamak istiyor.
Tom yaşayacak.
- Ben yaşayacağım.
- Yaşayacağım.
Burada yaşıyoruz.
İyimserler daha çok yaşar.
- Onlar nerede yaşıyor?
- Nerede yaşıyorlar?
Herkes hâlâ hayatta mı?
Bu yaşadığımız yer.
Organ bağışları hayatlar kurtarır.
Su yaşamdır.
Biz yaşamak istiyoruz.
Hayat kolay değil.
Anne babamın ikisi de halen yaşıyor.
O benim hayatımı kurtardı.
Ben sonsuza kadar yaşayacağım.
Hayatımı nasıl yaşayacağıma karışma.
Hayat dikensiz gül bahçesi değildir.
Aydın ve ilerici bir hayat sürdürebilmek için en önemli şartlardan biri: yaşamak ve yaşama izin vermek.
Hayatımı mahvettin.
adlı şirkete dönüştürdü.
Hayatımı değiştirmek istiyorum.
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
O mutsuz bir hayat yaşıyor.
Hayatı tehlikede.
O benim hayatımı kurtardı.
Hayat adil değil.
Tom hayatını kurtarmak için koştu.
Onlar bir yerel idarede yaşıyor.
O hayatımı mahvetti.
- Hayatımı neden mahvediyorsun?
- Neden hayatımı mahvediyorsun?
Hayat gizemlerle doludur.
Tek başıma yaşamak için yeterince yaşlıyım.
Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
Biz atom çağında yaşıyoruz.
Ben o tür bir hayat yaşayamam.
Hayatı hakkındaki en iyi kitap hayatın kendisidir.
- Yaşamayı hak etmiyorsun.
- Yaşamayı hak etmiyorsunuz.
Hayattan zevk alıyorum.
Hayatım değişti.
Böyle yaşamak istemiyorum.
O yaşamak istediğim yer.
Burası Tom'un yaşamak istediği yer.
Hayat bana şu üç kelimeyi öğretti: Hayat devam ediyor.
Yabancı bir ülkede yaşamak bir hayat dersidir.
Hayat kolay değil.
tek gezegen Dünya'dır
Yaşamın... ...ve ölümün...
Hayat doludurlar.
yaşam ve ölüm gibi.
O yaşamamalı.
Balıklar suda yaşar.
Köpeklerden bazıları yaşıyor.
- Hayatıma hoş geldin.
- Hayatıma hoş geldiniz.
Her iki erkek kardeş hâlâ hayatta.