Examples of using "Lasse" in a sentence and their turkish translations:
Onun güzel olmasına izin ver ve ben onu unutayım.
Bir göz atalım.
Buna izin vermeyeceğim.
Motoru çalışır halde tutacağım.
- Tom'un gitmesine izin vermiyorum.
- Tom'un gitmesine izin vermeyeceğim.
Tehdit edilmeyeceğim.
Boyun eğmeyeceğim.
Pencereleri açık bırakmayın.
Seni arkada bırakmayacağım.
Ben satılık değilim.
Ben aptal yerine konulmama izin vermeyeceğim.
- Kitapları burada bırakıyorum.
- Kitapları buraya bırakıyorum.
Oltaya gelmeyeceğim.
Otomobilimi tamir ettiriyorum.
Saçlarımı kestiriyorum.
Motorumu tamirettiriyorum.
Şantaj bana işlemeyecek.
Kaçmana izin vereceğimi sanma.
Bilgisayar modelleriyle de gezegenleri çarpıştırabiliyorum,
Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.
Yarın bu radyoyu tamir ettireceğim.
Sözümün kesilmesinden hoşlanmam.
- Fotoğrafımın çekilmesinden hoşlanmıyorum.
- Resmimin çekilmesinden hoşlanmam.
Ben emirler yağdırılmasından hoşlanmam.
Sakal bırakıyorum.
Buna katlanmayacağım.
Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.
Onun beni rahatsız etmesine izin vermem.
Kendimi neye bulaştırıyorum?
Benden alışverişe gitmemin rica edilmesinden hoşlanmam.
Korkunuz tarafından kontrol edilmeyin.
- Paramı etrafa saçmam.
- Parayı sokakta bulmuyorum.
İz bırakma.
Tekrar sakal bırakıyorum.
Hemen eve gitmene izin vereceğim.
Tom'un planlarımı bozmasına izin vermeyeceğim.
Benimle bu şekilde konuşmana izin vermeyeceğim.
Herkesin beni öpmesine izin vermen!
Köpeğimi başka birinin beslemesine asla izin vermem.
Yaşa ve yaşat.
Bu kutuyu ona üst kata taşıtacağım.
Ben her zaman şemsiyemi trende bırakırım.
Arabayı çalıştır.
Her ay saçlarımı kestiriyorum.
Artık bana patronluk taslamana izin vermeyeceğim.
Tom'a bir göz attırayım.
Ben yılda bir kez fizik muayene olurum.
Kız kardeşime yeni bilgisayarımı kullanmasına izin verdim.
Kapınızı kilitli tutun ve kimsenin içeri girmesine izin vermeyin.
Onu ben düşürdüm.
Yazarken kağıtta boşluk bırak.
Eğer Tom erken gelirse sana bildiririm.
Zaten ben herkesin beni öpmesine izin vermem!
Yarın sabahtan itibaren birlikte koşuya başlayalım.
Lütfen ne zaman inmem gerektiğini bana bildir.
Tanışma randevularına gitmem.
Zamanın olursa, haberim olsun.
Başına kötü bir şey gelmesine asla izin vermem.
İtalyan yemeği yeme fırsatını asla kaçırmam.
Senin tarafından bir köle gibi davranılmayı reddediyorum.
Lütfen eve gitmeme izin ver.
Ölen yapraklarını döken bir ağaç gibi ol.
ve sonra 10 dakika kadar bekleyeceğiz, duman mağarayı dolduracak
İstemediğim bir şeyi yapmam için bana baskı yapılmayacak.
İkinizi yalnız bırakacağım.
- Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- Yüzünü kara çıkarmayacağım.
- Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Seni Tom'la burada yalnız bırakmamın imkanı yok.
Çocuklarımın televizyon izlemelerine izin vermiyorum.
Çevredekilere soracağım ve bir şey bulup bulmadığımı sana bildireceğim.
Seni burada yalnız bırakmamın imkanı yok.
Üzgünüm, bilmediğim insanlara emanet etmem.
Bir sonraki gün okul olduğu gecelerde, çocuklarımın televizyon seyretmelerine izin vermem.
Beş dakika daha bekleyelim.
Ben her gün koşuya çıkıp düşüncelerimi serbest bıraktığımda oluyor.
Kapıları açık bırakmıyorum çünkü benim semtimde hayvanlar var.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
Senden emir almam.
Öyle olsun!
Bunu senin için Tom'a yaptıracağım.
Kapıyı aç ve köpeği içeri al.
Bilet satın almayı size bırakacağım.
Pencereyi aç ve odaya biraz temiz hava girsin, lütfen.
Ben daha sonra sana bildireceğim.
O bittiğinde sana bildireceğim.
Bunu bu defa hoş göreceğim ama bunun tekrar olmasına izin verme.
Sizin için yapabileceğim bir şey varsa, bana bildirmekten çekinmeyin.