Examples of using "Einer" in a sentence and their turkish translations:
bir sohbete ilham veren dünyalar.
Bir tane daha!
Uyku grubu ve uyku yoksunu grubu.
Kuzenlerimden biri bir romancıyla evli.
Bakın, bir tane var.
Bir tane var!
bazı yarasada
Muhtemelen onlardan biri yalan söylüyor.
Köpeklerden biri canlıdır.
Bir salyangozun kabuğu şeklen spiraldir.
Bir Hindu tanrısının heykeliyle bir niş buldum.
Başka biri onu gördü mü?
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- Fantezi dünyasında yaşıyorsun.
- Bir hayal dünyasında yaşıyorsun.
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
Bir banka ve okul arasında dükkanı bulacaksın.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
O bir bankada çalışır.
Onlar bir yerel idarede yaşıyor.
İkinizden biri Tom'u tanıyor mu?
O bir dökümhanede çalışıyor.
Tom finalistlerden biri mi?
Tom bir bankada çalışıyor.
Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır
Bakın, bir tane geliyor.
Bakın, işte.
fotoğraf ve video ve sensör verilerini gösterirsek
nükleer bir patlamayı andırıyordu
bir kutuptan giriyor
İklim değişikliğinden kaynaklanan
Biz aynı fikirdeyiz.
Bir tane eksik var.
Kimse beni özledi mi?
Birisi bana şantaj yapıyor.
Onlardan birisi yalan söylüyor.
Biriniz yalan söylüyor.
Gençlerden biri çığlık attı.
Herkesin bir kalemi var mı?
Son olarak, birisi konuştu.
Fikri olan var mı?
Valizlerimden biri kayıp.
Tom bir katot ve anot arasındaki farkı anlamıyor.
Tom bir lise tarih öğretmeni ve bir blues grubunda bir yarı zamanlı armonika çalar.
Büyük bir şehirde yaşamaktansa küçük bir kasabada yaşamayı tercih ederim.
Tom küçük bir kasabadan geliyor.
Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.
Sen kötü biri misin yoksa iyi biri misin?
Biz çıkmaz bir sokaktayız.
Bir saat içerisinde gideceğiz.
Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.
Bir saat önce neredeydin?
O büyük bir aileye ait.
- Tipik bir baykuş ve kukumav arasındaki fark nedir?
- Tipik bir baykuş ve peçeli baykuş arasındaki fark nedir?
- Ben tam ödemeyi kısmi ödemeye tercih ederim.
- Ben toplu ödemeyi taksitle ödemeye tercih ederim.
Tom Mary'nin erkek kardeşlerinden biridir.
Graham Greene, benim en sevdiğim yazarlardan biridir.
İki erkek kardeşi var; biri Osaka'da diğeri Kobe'de yaşıyor.
Kahve demliğinde su kaynatıyor.
Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.
Bir çöplükte iki horoz ötmez.
Shakespeare büyük şairlerden biridir.
O daha iyi bir iş arıyor.
Bu meyve portakal şeklindedir ve ananas gibi tat verir.
Senin iyi bir eğitim avantajın var.
Ben, sosyalizmin
kendimizi tamamen bir şeye vermeyi
Bir trampet gibi düşünebilirsiniz:
İmkânsız gibi görünen bir yarışın eşiğinde
okyanus dronunun doğuşunu sağladık.
Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada,
henüz sadece sınava hazırlanıyorlar,
edinilen bilgiler için ortak bir kaynak oluşturmak
Bin bire dönüştü.
gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor.
bir banka kurmanın yanında ne ki?"
Bir elin parmakları kadar.
böyle güzel bir teknoloji varken
deprem olan bir bölgede yaşıyoruz
- O bir bankada çalışıyor.
- O bir bankada çalışır.
- O bir banka için çalışıyor.
Müziksever bir aileden mi geldin?
Ben bir grupta çalıyorum.
İkisinden biri gitmeli.
- Bir arkadaşımın evinde kalacağım.
- Bir arkadaşta kalacağım.
O, apartmanda yaşıyor.
Jack arkadaşlarımdan biridir.
O, bir bankta oturuyordu.
O, bir kredi kartı ile ödüyor.
Arkadaşlarımdan biri seni tanıyor.
Onlar bir sırada duruyorlardı.
Bir grupta mısın?
Biri bana bakıyor.
Onlar bir köşkte yaşamaktadırlar.
Birinin sizi durdurması gerekiyor.
O bir fabrikada çalışıyor.
Sadece bir tane kaldı.