Examples of using "Weißt" in a sentence and their turkish translations:
- Biliyorsun, değil mi?
- Sen onu bilirsin, öyle değil mi?
Ortada ne var peki biliyor musunuz?
nedenini biliyor musunuz peki?
- Onu biliyor musun?
- Bunu biliyor musun?
Nedenini biliyor musun?
Onu bilirsin.
Nasıl olduğunu biliyor musun?
Nerede olduğunu biliyor musun?
Yöntemi biliyorsun.
Nedenini biliyorsun.
Bunun hakkında nasıl biliyorsun?
Bunun kaç para olduğunu biliyor musun?
Bunun ne söylediğini biliyor musun?
Bildiğini biliyorum, ama bildiğini bildiğimi biliyor musun?
Bunu nasıl yapacağını biliyor musun?
Nedeni ne biliyormusunuz?
Nereden biliyorsun?
Onun numarasını biliyor musun?
Bilmediğini mi söylemek istiyorsun?
Onun hakkında biliyor musunuz?
Plaka numaranı biliyor musun?
Gerçekten biliyor musun?
Bunun hakkında ne biliyorsun?
Biliyorsun, değil mi?
Onu neden biliyorsun?
Yolu biliyor musun?
Bilmiyor musun?
- Artık her şeyi biliyorsun.
- Artık her şeyi biliyorsunuz.
Onun nasıl olduğunu biliyorsun.
Onun nereye gittiğini biliyor musun?
Onun babasının kim olduğunu biliyor musun?
Bunu kimin yaptığını biliyor musun?
bildiklerinizi unutun şimdi
işte ne olacak biliyor musunuz?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
Biliyorsun, belli ki tam bir kurgu.
Ne olduğunu biliyor musun?
O, hayvanları seviyor, biliyor musun?
PKO' nun ne anlama geldiğini biliyor musun?
Tom hakkında bir şey biliyor musun?
Nerede yaşadığımızı biliyor musun?
Bütün bunları nasıl biliyorsun?
Onun kim olduğunu biliyor musunuz?
Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
Onun kim olduğunu biliyor musun?
Nereye gittiğimizi biliyor musun?
Tom'un ne istediğini biliyor musun?
Onların ne istediğini biliyor musun?
Tom hakkında ne biliyorsun?
Boston'la ilgili ne biliyorsun?
Mutluluğun ne olduğunu biliyor musun?
- Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
- Nerede yaşadığını biliyor musun?
Sen aşkın ne olduğunu biliyor musun?
Onun adını biliyor musun?
Nerede olduğumu biliyor musun?
Onun neye benzediğini biliyorsun.
Neyi sevdiğimi biliyorsun.
Nerede yaşadığımı biliyorsun.
Ne demek istediğimi biliyorsun.
Ne düşündüğümü biliyorsun.
Ne yaptığımı biliyorsun.
Ooh, bilmiyor musun?
- Gerçekten bilmiyor musun?
- Gerçekten bilmiyor musunuz?
Zaten çok fazla biliyorsun.
Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.
Bunu nasıl biliyorsunuz, Tom?
Onun kim olduğunu biliyor musunuz?
Onun ne zaman geleceğini biliyor musun?
Ne demek istediğimi biliyorsun.
Senin bildiğini biliyorum.
Bence onu biliyorsun.
- Ne yaptığını biliyor musun?
- Yaptığın şeyi biliyor musun?
- Seni sevdiğimizi biliyorsun.
- Seni sevdiğimizi bilirsin.
Brezilya hakkında ne biliyorsun?
Tatoeba hakkında ne biliyorsunuz?
Onun ne söylediğini biliyor musun?
Neden bahsettiğimi biliyorsun.
Onun ne olduğunu biliyor musun?
Bu iyi olacak, biliyorsun.
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Bunların ne olduklarını biliyor musun?
Bunun nasıl çalıştığını biliyor musun?
Avustralya hakkında ne biliyorsun?
Onun nasıl göründüğünü biliyor musun?