Examples of using "Redet" in a sentence and their turkish translations:
Birisi konuşuyor.
Kimse konuşmuyor.
Meg çok konuşur.
Paul çok konuşur.
O çok konuşur.
Tom çabuk konuşur.
Tom çok konuşur.
Tom konuşmaz.
Tom komik konuşur.
Tom sert konuşur.
- Tom hep konuşuyor.
- Tom'un ağzı hiç boş durmuyor.
Tom konuşmaktan hoşlanıyor.
Öyle konuşma.
O, çok konuşur.
- Meg çok fazla konuşuyor.
- Meg çok fazla konuşur.
Tom ne kadar hızlı konuşuyor!
O, çok konuşur.
Tom çok hızlı konuşur.
O, çok fazla konuşur.
O, uykusunda konuşuyor.
Onlar senin hakkında konuşuyorlar.
Tom çok konuşmaz.
O çok fazla konuşuyor.
Tom'dan mı bahsediyorsun?
Tom çok fazla konuşur.
Tom konuşuyor.
Tom niçin konuşmuyor?
Siz hepiniz ne hakkında konuşuyorsunuz?
O fazla konuşmaz.
Hey, ne hakkında konuşuyorsun?
Tom gerçekten çok konuşur.
Fadıl çok fazla konuşuyor.
- O çocuk Fransızca konuşuyor.
- O oğlan Fransızca konuşuyor.
Onun ne hakkında konuştuğunu tam olarak biliyorsun.
Onun neyden bahsettiğini tam olarak biliyorsun.
Almanya hakkında çok fazla konuşur.
O benimle konuşmuyor.
O neden bahsettiğini biliyor.
Tom benimle çok konuşur.
Erkek kardeşim çok fazla konuşur.
Benimle çok konuşur.
- O kim hakkında konuşuyor?
- O, kimin hakkında konuşuyor?
Tom sık sık golf hakkında konuşur.
Tom onun ne hakkında konuştuğunu biliyor.
Tom'un bahsettiği bu değil.
Tom çok fazla konuşmaz.
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Betty sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor.
Sanki bir öğretmenmiş gibi konuşuyor.
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Sanki o zenginmiş gibi konuşuyor.
Ne dediğini bilmiyor.
O, konuşuyor.
O, babasından çok bahseder.
Ne hakkında konuştuğunu tam olarak biliyorum.
Tom artık benimle konuşmuyor.
Ne hakkında konuştuğunu anlamıyorum.
Tom hızlı konuşur.
Tom çok konuşmaz,değil mi?
Tom gerçekten konuşmayı seviyor.
Mary gerçekten konuşmayı seviyor.
Tom yine uykusunda konuşuyor.
Tom artık Mary ile neredeyse hiç konuşmuyor.
Tom her zaman kendinden bahseder.
Tom kendi hakkında konuşmayı sever.
O sık sık nişanlısı hakkında konuşur.
Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Tom yaşlı bir adam gibi konuşur.
O hızlı konuşur.
Tom babası hakkında çok şey anlatır.
Bir öğretmenmiş gibi konuşuyor.
Bilgece konuşuyor.
O çekicidir fakat çok fazla konuşur.
O, müşterilerle nasıl konuşacağını biliyor.
Onun ne hakkında konuşuyor olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
Ne hakkında konuştuğunu gerçekten anlamıyorum.
O ne hakkında konuşuyor?
Her zaman senin hakkında konuşur.
Her zaman senin hakkında konuşur.
Umarım benim hakkımda konuşmuyorsunuzdur.
Tom artık bizimle nadiren konuşuyor.