Examples of using "Unique" in a sentence and their turkish translations:
Ben tek evladım.
Herkes eşsizdir.
Bu bizim tek gösterimiz.
Oldukça benzersiz.
Ben tekim.
Her insan biriciktir.
Her insan benzersizdir.
Demek istediğim bu size has bir avantaj.
Tom tek çocuktur.
Ben bir tek çocuğum.
O onların tek çocuğu.
O tek çocuk.
- Bu senin tek şansın.
- Bu senin yegâne şansın.
- Bu senin yegâne imkâniyetin.
- Bu sizin tek şansınız.
Bu onun tek umuduydu.
Bu benzersiz değil.
O bizim tek şüpheli.
Herkes biriciktir.
Biricik kızımız kanserden öldü.
Tek çocuk değilim.
Bu tüm proje özgün oldu--
O türünün tek örneği.
Bu çiçeklerin eşsiz bir kokusu var.
- O, biricik oğlunu gömdü.
- O, tek oğlunu toprağa verdi.
Bu tek yönlü bir sokak.
İşte bu slayt, son 15 yıldaki,
bunları nasıl tek bir şeye indirgeyebilirsiniz?
Onu bu kadar eşsiz yapan nedir?
öğrenmeye uyan tek bir yaklaşım yok.
sadece tek bir sebebi var:
kirleten torunlarım ve torunlarımız gibi
O, tek çocuk olduğu için, tek mirasçıydı.
Onun tek zevki müzik dinlemektir.
Bu bizim tek umudumuz.
Sadece o bir şarkıyı nasıl çalacağımı biliyorum.
Bu senin tek şansın.
O, hayattaki tek tutkum.
Koala Avustralya'ya özgü bir hayvandır.
- Yol işaretinde ne yazılı? - TEK YÖN.
- Trafik işaretinde ne yazılı? - TEK YÖN.
Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda
. İçinde olacak değişikliği onunla duyurmak için. Bir zamanlar
Biz hepimiz benzersiziz.
"Kız ya da erkek kardeşlerin var mı?" "Hayır, ben tek çocuğum."
Seyahatlerimizi özel ve farklı şekilde yakaladık.
Ve bugün kadınların okullarda, evlerde, evlilikte,
O onların tek çocuğu.
Birçok gerçekler ama yalnızca tek gerçeklik vardır.
Bu senin tek şansın.
Fakat her biriniz beyninizi farklı şekilde değiştireceksiniz.
Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek
Tek oğlunu trafik kazasında kaybetti.
Onun tek isteği oğlunu son bir kez olsun görebilmekti.
Bu, hayatının fırsatı.
Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.
- Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.
- Tek oğlu olduğu için, baba, Ken'i daha çok seviyordu.
Bir kişi ölürse bir trajedi, milyonlarca kişi ölürse bir istatistiktir.
Ve 13 Haziran, ilk saldırı ile ilgili Tek bir ölçekleme merdiven kolayca püskürtüldü.
Go oynamak benim tek eğlencem.
Başarılarının kısmen benzersiz bir zihniyete atfedilebileceğine inanıyor…
Gördüğümüz üzere Orta Çağ kaleleri için belli bir tasarım yoktur.
Tek yönlü bir caddede ters yönde sürmemeye dikkat edin.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
- Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- Tek bir şirkete bağlı olmak istemiyorum.