Examples of using "Prenons" in a sentence and their turkish translations:
Kestirmeden gidelim.
Birkaçından bahsetsene.
Bir resim çekelim.
- Bir taksiye binelim.
- Taksiye binelim.
Suşi yiyelim.
Kestirmeden gidelim.
Bir gezintiye gidelim.
Birini alalım.
Bir trene binelim.
Haydi otobüse binelim.
Otobüse binelim.
Metroya binelim.
Birkaç fotoğraf çekelim.
Şirketi devralıyoruz.
Bu yoldan gidelim.
gelin hep birlikte çıkaralım
Önlemleri artık alalım
Geç kalıyoruz.
Kahvaltı edelim.
Burada bir resim çekelim.
- Bir içki daha içelim.
- Başka bir içki içelim.
Neden fotoğraf çekiyoruz ki?
Sıfır riskli kararlarla başlayalım.
öğretmenlerimize sahip çıkalım
On dakikalık bir mola verelim.
Biraz uyuyalım.
Bir fincan kahve içelim.
Bir grup resmi çekelim.
Hepimiz derin bir nefes alalım.
İçecek bir şeyler alalım.
Biz her zaman risk alırız.
Hepimiz yaşlanıyoruz.
Borsaya bakalım mesela.
Demokrasinin değerini bilmiyoruz.
yeter ki biz önlemimizi alalım
batının medeniyetlerini alalım derken
4:10 trenine binelim.
Biz telefon siparişleri alırız.
Biz kredi kartı kabul ediyoruz.
Bir içki içelim.
Saat üçte çay içelim.
Biz bunu çok ciddiye alıyoruz.
Önce bir fincan çay alalım.
Pazartesi günü Boston'a uçuyoruz.
Bunu alacağız.
Biz hepimiz birbirimizden hoşlanıyoruz.
Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
Niçin bir taksiye binmiyoruz?
Biz her gün yıkanırız.
- Niye metroyla gitmiyoruz?
- Metroya binsek ya?
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
Bunu alacağız.
Saat sekizde trene bineceğiz.
Neden merdivenleri kullanmıyoruz?
lütfen çocuklarımıza sahip çıkalım
Şimdi küçük bir ara verip şundan bahsedeyim size
Biz yedide kahvaltı yaparız.
Biz kredi kartlarını kabul etmiyoruz.
Önce bir içki içelim.
Hepimiz bir adım geri atalım ve düşünelim.
Biz mutfakta kahvaltı yaparız.
Niçin şeylerimizi almıyoruz ve gitmiyoruz?
Bu tren kalabalık, bu yüzden bir sonraki trene binelim.
Hadi bir mola verelim.
Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.
Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.
Parkın yanındaki küçük kahvehanede hızlı bir öğle yemeğini alalım.
Sonraki istasyonda durup benzin alalım.
Bundan sonra öğle yemeğini mutfakta yiyelim.
Ne kadar çok öğrenirsek, ne kadar az bildiğimizi o kadar çok fark ederiz.
Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?
Biz demokrasiyi temsil ediyoruz.
Biz onu fark ederiz.
Ama bu cümleleri nerede buluruz? Ve onları nasıl çeviririz?
- On dakikalık bir mola alalım.
- 10 dakikalık bir mola alalım.
Bir günde üç kez yemek yeriz.
Biz zamanında limana varamayacağız. Kestirmeden gidelim.
İstasyon yürümek için çok uzak, bu nedenle bir otobüse binelim.
- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.
Biz okula otobüsle gideriz.
çok iyi para almanıza ve aldığımız her şehre çok fazla yağma yapmanıza rağmen.
Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.
09:30 trenine binersek Akita'ya ne zaman varırız?
Biz demokrasiyi temsil ediyoruz.
- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.