Examples of using "Tasses" in a sentence and their turkish translations:
Kırık fincanları yenileri ile değiştirdim.
Bu bardakların hepsi kırık.
Ben senin bardaklarını kırmıyorum.
İki fincan kahve içtim.
Üç fincan kahve içtin.
Şimdiden üç fincan kahve içtim.
Tom günde altı kupa kahve içer.
Tom günde üç fincan kahve içer.
Bu çay fincanları bir çift yapar.
Sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.
Günde kaç fincan kahve içersin?
Lütfen bize iki fincan kahve getir.
Bugün kaç fincan kahve içtin?
Günde üç ya da dört fincan kahve içerim.
Ben sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.
Masada kaç fincan var?
Bu fincanları sevmiyorum; masadakileri tercih ederim.
Bu sabah üç fincan kahve içtim.
Tom iki kupa kahveyle mutfaktan döndü ve Mary'nin yanına oturdu.
Tom'un yetersiz uyuması şaşılacak bir şey değil; o, günde on iki fincana kadar kahve içer.
Şu anda mağazada kupa ve çıkartma olarak mevcut en iyi 10 ürünümüz var.