Examples of using "S'écoule" in a sentence and their turkish translations:
Her şey akıp gidiyor.
- Zaman akıp gidiyor.
- Zaman geçip gitmekte.
kuruyacak ve dolacak,
donmuş tabaka eriyor ve kuruyor,
Su köprünün altından akar.
ve aşağıya doğru aktı.
Vadi boyunca bir nehir akmaktadır.
bu tabakanın buzu çözülüp kuruduğunda
Su biraz tükendi mi?
Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.
Benim şarabımın içinde olmadığı sürece suyun nereye aktığı benim için gerçekten önemli değil.
Seine Paris boyunca akar.