Examples of using "Ruine…" in a sentence and their turkish translations:
- Kasaba harabe haline düştü.
- Kasaba harabe haline dönüştü.
Çoğu nihayetinde harabeye dönüşecekti.
Kale şimdi harabe halinde.
Küstahlığı onun çöküşüne yol açtı.
Vicdan olmadan bilim yalnızca ruhun mahvolmasıdır.
pek çok kamu kurumunu harap bıraktı.
yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
Hayatım bir enkazdı.
Televizyon aile hayatını mahvediyor.
Onlar sonu gelmiş şirketten, batan gemiyi terk eden fareler gibi kaçtılar.