Translation of "Regardons" in Turkish

0.029 sec.

Examples of using "Regardons" in a sentence and their turkish translations:

- Regardons la télé.
- Regardons la télévision.

- Haydi TV izleyelim.
- TV izleyelim.

Regardons-le

bir de ona bakalım

Nous regardons.

İzliyoruz.

Regardons les données,

Verilere bakalım,

Regardons le début.

Hadi en başından bakalım.

Regardons autre chose !

Başka bir şey izleyelim.

Regardons les faits.

Gerçeklere bakalım.

Regardons la réalité !

Gerçeklerle yüzleşelim.

Regardons la télévision.

- Haydi TV izleyelim.
- TV izleyelim.

Regardons à l'intérieur, OK ?

Peki, bir de içine bakalım.

Regardons le stade 3.

Üçüncü evreye bakalım.

Regardons dans ces trous.

Şu deliklerden aşağı bakalım.

Alors regardons la science

O zaman bilim açısından bakalım

Nous regardons la télévision.

Biz TV izliyoruz.

Regardons du bon côté.

Olumlu taraftan bakalım.

Regardons de plus près.

Daha yakından göz atalım.

Regardons sous le lit.

Yatağın altına bakalım.

Nous ne regardons pas.

İzlemiyoruz.

Regardons un film d'horreur.

Bir korku filmi izleyelim.

Regardons la télévision ici.

Burada TV izleyelim.

Regardons le cerveau d'un boxeur.

Bir de boksörün beynine bakalım.

Regardons le tiroir à couverts.

Çatal bıçak çekmecesine bakalım.

Regardons maintenant les spécifications techniques?

şimdi birazda teknik özelliklere bakalım mı?

D'abord regardons cette célèbre photo.

Önce şu ünlü fotoğrafa bakalım.

Ne regardons pas la télévision.

TV izlemeyelim.

Regardons ça de plus près.

Buna daha yakından bakalım.

Regardons la réalité en face.

Gerçekle yüzleşelim.

Viens, regardons par la fenêtre.

Gel, pencereden bakalım.

Regardons ce graphique de plus près.

Şu grafiğe yakından bir bakın.

Regardons brièvement le virus sous peu

kısaca bir de virüse bakalım kısa bir şekilde

regardons tout un peu plus doucement

gelin her şeye biraz daha yumuşak bakalım

Alors regardons ça, pensons plus simple

o zaman birde şöyle bakalım, daha basit düşünelim

Regardons le plan de la ville !

Haritaya bakalım!

Nous regardons la télévision chaque jour.

Biz her gün TV izleriz.

Regardons la situation dans son ensemble.

Olayın bütününe bakalım.

Regardons ce que dit le rapport.

Raporun ne dediğine bakalım.

Si nous regardons autour de nous aujourd'hui,

bugün çevremize bakınca

regardons maintenant un autre aspect du travail

şimdi işin diğer bir boyutuna bakalım

Regardons les exemples ci-dessous, nous comprendrons.

Şu örneklere isterseniz biraz bakalım anlayacağız aslında

Nous regardons d'ici à une telle étoile

Biz buradan böyle bir yıldıza doğru bakıyoruz

- Allons regarder la télévision.
- Regardons la télé.

- Haydi TV izleyelim.
- TV izleyelim.

Notre maison brûle et nous regardons ailleurs.

Evimiz yanıyor ve biz başka bir yere bakıyoruz.

Nous regardons la télévision tous les soirs.

Biz her akşam televizyon seyrederiz.

Pourtant, c'est toujours la flamme que nous regardons.

Yine de her zaman aleve bakarız.

Parfois, nous regardons vers le haut et l'extérieur,

bazen yukarı ve dışarı bakarız,

Quand nous regardons les profits trimestriels d'une entreprise,

Bir firmanın üç aylık gelirlerine

Il semble infini lorsque nous regardons le ciel

Yukarıya baktığımızda sonsuz gibi görünebilir

Regardons notre vieille amie, la dionée attrape-mouche,

Yakın arkadaşımız Venüs sinekkapanına gideceğiz

regardons maintenant le côté grave de la situation

şimdi birde durumun ciddi tarafından bakalım

Regardons la section de formation de Steve Jobs

Bir de Steve Jobs'ın eğitim kısmına bakalım

L'Europe, même l'Amérique, que nous regardons avec envie

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

- Regardons la réalité !
- Faisons face à la réalité !

Gerçeklikle yüzleşelim!

Restons à la maison et regardons la télévision !

Evde kalalım ve TV izleyelim.

- Nous regardons la télévision.
- On regarde la télé.

Televizyon izleriz

Tandis que nous regardons les rouages de l'industrie s'arrêter

Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken

Restons jusqu'à la nuit et regardons le feu d'artifice.

Akşama kadar kalıp havai fişekleri izleyelim.

Maintenant, réfléchissez à la raison pour laquelle nous regardons toujours

şimdi gerçekten bir düşünün neden hala izliyoruz

regardons à l'intérieur, que se passe-t-il dans la feuille

ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde

Regardons les différences techniques entre la vague géante et le tsunami

dev dalga ile tsunami arasındaki teknik olarak farklılıklara bir de şu açıdan bakalım

Et tandis que nous regardons les notes de mes élèves et d'autres,

Öğrencilerin notlarına baktığımızda

Regardons l'aventure présidentielle. Qu'a-t-il fait jusqu'à ce qu'il devienne président?

şimdi bir de başkanlık serüvenine bakalım. Başkan oluncaya kadar neler yapmış.

Lorsque nous regardons cette vidéo, nous pouvons ressentir de la fatigue dans notre corps.

Bu videoyu izlediğimizde vücudumuzda biraz yorgunluk hissedebiliriz

- On regarde souvent la télé pendant le petit-déjeuner.
- Nous regardons souvent la télévision pendant que nous mangeons le petit-déjeuner.

Kahvaltı yaparken genellikle TV izleriz.

Si ce navire a disparu, mais si nous regardons à travers un télescope, nous pouvons voir le navire de la même manière

eğer o gemi gözden kayboldu fakat bir teleskopla bakarsak biz gemiyi yine aynı şekilde görebiliyoruz