Translation of "Ordinateur" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Ordinateur" in a sentence and their turkish translations:

- C'est mon ordinateur.
- Voici mon ordinateur.

Bu benim bilgisayarım.

- J'ai un ordinateur.
- Je possède un ordinateur.
- Je dispose d'un ordinateur.

Benim bir bilgisayarım var.

Sacré ordinateur !

Bir bilgisayar.

- N'éteignez pas votre ordinateur.
- N'éteins pas ton ordinateur.

Bilgisayarınızı kapatmayın.

- Possèdes-tu un ordinateur ?
- Possédez-vous un ordinateur ?

Bir bilgisayarın var mı?

- Il achète un ordinateur.
- Elle achète un ordinateur.

O bir bilgisayar satın alıyor.

- Est-ce qu'ils ont un ordinateur ?
- Ont-ils un ordinateur ?
- Disposent-ils d'un ordinateur ?

- Bir bilgisayarları varmı ?
- Onların bir bilgisayarı varmı ?

C'est un ordinateur.

Bu bir bilgisayar

J'emploie un ordinateur.

Ben bir bilgisayar kullanıyorum.

- Il me faut un ordinateur.
- J'ai besoin d'un ordinateur.

Bir bilgisayara ihtiyacım var.

- Je veux un ordinateur individuel.
- Je veux un ordinateur.

Ben kişisel bir bilgisayar istiyorum.

- Sais-tu utiliser un ordinateur ?
- Savez-vous utiliser un ordinateur ?
- Sais-tu te servir d'un ordinateur ?

Bilgisayar kullanabilir misin?

- Vous devez redémarrer votre ordinateur.
- Tu dois redémarrer ton ordinateur.

Bilgisayarınızı yeniden açmalısınız.

- Puis-je emprunter ton ordinateur ?
- Puis-je emprunter votre ordinateur ?

Bilgisayarınızı ödünç alabilir miyim?

- Je veux un ordinateur portable.
- Je veux un ordinateur portatif.

Ben bir dizüstü bilgisayar istiyorum.

- Votre ordinateur ne fonctionne pas.
- Ton ordinateur ne fonctionne pas.

Bilgisayarınız çalışamaz!

Je veux un ordinateur.

- Ben bir bilgisayar istiyorum.
- Bilgisayar istiyorum.

Ding joue sur ordinateur.

Ding bilgisayarda oynuyor.

J'emploie un nouvel ordinateur.

Ben yeni bir bilgisayar kullanıyorum.

Je possède un ordinateur.

Bir bilgisayarım var.

J'aimerais acheter cet ordinateur.

Bu bilgisayarı satın almak istiyorum.

Qu'est-ce qu'un ordinateur ?

Bilgisayar nedir?

Cet ordinateur portable m'appartient !

- Bu laptop bana ait.
- Bu dizüstü bilgisayar bana ait.

Mon ordinateur s'est figé.

Bilgisayarım dondu.

C'est produit par ordinateur.

Bu, bigisayar tarafından üretilmiş.

J'ai un ordinateur portable.

Benim bir dizüstü bilgisayarım var.

Mon ordinateur est cher.

Benim bilgisayarım pahalıdır.

Je déteste mon ordinateur.

Bilgisayarımdan nefret ediyorum.

Combien coûte cet ordinateur ?

Bu bilgisayar ne kadar?

J'ai remplacé mon ordinateur.

Bilgisayarımı değiştirdim.

Combien coûte cet ordinateur ?

Bu bilgisayarın fiyatı nedir?

J'ai allumé mon ordinateur.

Bilgisayarımı açtım.

Il achète un ordinateur.

O bir bilgisayar satın alıyor.

Elle achète un ordinateur.

O bir bilgisayar satın alıyor.

J'ai éteint mon ordinateur.

Bilgisayarımı kapattım.

Mon ordinateur est lent.

Bilgisayarım yavaş.

- Il me faut un nouvel ordinateur.
- J'ai besoin d'un nouvel ordinateur.

Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var.

- C'est pratique d'avoir un ordinateur portable.
- C'est commode d'avoir un ordinateur portable.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

- Cet ordinateur fonctionne sur batteries.
- Cet ordinateur fonctionne grâce à une batterie.

Bu bilgisayar pille çalışır.

- Quand as-tu acheté cet ordinateur ?
- Quand avez-vous acheté cet ordinateur ?

Bu bilgisayarı ne zaman aldınız?

- As-tu acheté un nouvel ordinateur ?
- Avez-vous acheté un nouvel ordinateur ?

Yeni bir bilgisayar aldın mı?

Allez, faisons un ordinateur ensemble

ya beraber gelin bilgisayar yapalım desem

Fabriqué un ordinateur appelé Macintosh

Macintosh adında bir bilgisayar yaptı

Je joue avec un ordinateur.

Ben bilgisayarla oynuyorum.

Il vit pour son ordinateur.

O, bilgisayarı için yaşar.

Quelque chose ralentit mon ordinateur.

Bir şey bilgisayarımı yavaşlatıyor.

Cet ordinateur portable est léger.

Bu laptop hafif.

Tom a éteint son ordinateur.

Tom, bilgisayarını kapattı.

Mon ordinateur ne démarre plus.

Bilgisayarım artık çalışmayacak.

Mon ordinateur est très lent.

Bilgisayarım çok yavaş.

Mon ordinateur s'éteint parfois soudainement.

Bilgisayarım bazen aniden kapanıyor.

J'ai besoin d'un ordinateur portable.

Benim bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

Cet ordinateur ne fonctionne pas.

Bu bilgisayar çalışmaz.

Laisse moi utiliser ton ordinateur.

Bilgisayarını kullanmama izin ver.

Mon ordinateur ne s'allume plus.

Bilgisayarım artık çalışmayacak.

Mon ordinateur ne fonctionne plus.

Bilgisayarım artık çalışmıyor.

Combien coûte cet ordinateur portable ?

- O laptop ne kadar?
- O dizüstü bilgisayar ne kadar?

J'ai besoin d'un nouvel ordinateur.

Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var.

Aaah ! ! Mon ordinateur est cassé !

Eyvah!! Bilgisayarım bozuldu!

Cet ordinateur fonctionne bien maintenant.

Bu bilgisayar artık iyi çalışıyor.

A qui est cet ordinateur ?

Bu kimin bilgisayarı?

Ce n'est pas mon ordinateur.

O benim bilgisayarım değil.

Quel âge a cet ordinateur ?

Bu bilgisayar kaç yaşında?

- Argl ! Mon ordinateur a encore planté !
- Aah ! Mon ordinateur s'est à nouveau bloqué.

Ah, bilgisayarım yine dondu!

- Est-ce qu'elle a un nouvel ordinateur ?
- A-t-elle un nouvel ordinateur ?

Onun yeni bir bilgisayarı var mı?

- Vous avez besoin de redémarrer votre ordinateur.
- Tu as besoin de redémarrer ton ordinateur.

Bilgisayarını yeniden başlatman gerekiyor.

- As-tu ton ordinateur portable avec toi ?
- Avez-vous votre ordinateur portable avec vous ?

Senin yanında dizüstü bilgisayarın var mı?

Un smartphone, une tablette, un ordinateur.

akıllı telefon, tablet veya bilgisayar.

Donc le meilleur ordinateur du marché

Yani piyasadaki en iyi bilgisayar

Mac sait comment utiliser cet ordinateur.

Mac bu bilgisayarı nasıl kullanacağını bilir.

Dan s'est acheté un nouvel ordinateur.

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.

C'est pratique d'avoir un ordinateur portable.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

Mon ordinateur est mon meilleur ami.

Bilgisayarım en iyi arkadaşımdır.

Je veux acheter un nouvel ordinateur.

Yeni bir bilgisayar almak istiyorum.

Un ordinateur peut calculer très rapidement.

- Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
- Bir bilgisayar çok hızlı bir şekilde işlem yapabilir.

N'employez pas de traduction par ordinateur.

Bilgisayar çevirisi kullanma!

Tom travaille encore sur son ordinateur.

Tom hâlâ bilgisayarında çalışıyor.

Cet ordinateur portable est très fin.

Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.

Mon ordinateur fonctionne au poil, maintenant.

Bilgisayarım şimdi iyi çalışıyor.

Il me faut un nouvel ordinateur.

Yeni bir bilgisayar almak zorundayım.

Est-ce qu'ils ont un ordinateur ?

Bilgisayarları var mı?

Copiez ce programme sur votre ordinateur.

Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.

Comment un ordinateur fonctionne-t-il ?

Bir bilgisayar nasıl çalışır?

Chaque étudiant a son propre ordinateur.

- Her öğrencinin kendi bilgisayarı vardır.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı var.

Elle a acheté un nouvel ordinateur.

- Yeni bir bilgisayar aldı.
- Yeni bir bilgisayar satın aldı.

Chaque étudiant utilise son propre ordinateur.

Her öğrenci kendi bilgisayarını kullanır.

Mon père m'a offert un ordinateur.

Babam bir hediye olarak bana bir bilgisayar verdi.

Un ordinateur est désormais absolument indispensable.

Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.

J'en sais beaucoup sur cet ordinateur.

Bu bilgisayar hakkında çok şey biliyorum.