Examples of using "Prospérer" in a sentence and their turkish translations:
Ben zengin olacağım.
büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.
Şehir ortamında refah seviyesi yükselen tek primatlar biz değiliz.
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.