Examples of using "Grandir" in a sentence and their turkish translations:
Büyümelisin.
çabucak büyümeye çalışıyor.
Arkadaşlar, büyüme zamanı.
Büyümek istemiyorum.
Bu, büyümenin avantajlarından biri.
Sürekli uzayan dişler.
Yaşlanmak mecburidir, büyümekse tercih meselesi.
Büyümelisin ve biraz olgunlaşmalısın.
Hâlâ büyüyorsun.
büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.
Tom büyüyor.
medya da haberler türemeye başladı
- Sanırım şimdi büyüme zamanın.
- Artık büyümen gerektiğine inanıyorum.
- Boyumu nasıl uzatabilirim?
- Nasıl daha da uzayabilirim?
Ağaç büyümeyi durdurdu.
Küçük salyangoz taştan hapishanesinde nasıl büyüyebilir?
Hiçbir şey ona oğlunun büyüdüğünü görmekten daha büyük bir zevk vermedi.
Büyümem gerektiği söylenilmeden sadece bir gün geçirmek istiyorum.