Examples of using "Pourrons" in a sentence and their turkish translations:
Belki onlarla konuşabiliriz.
bu durumu görebileceğiz
Belki biz yardımcı olabiliriz.
umarım bunu da tam manasıyla keşfedebiliriz
Başarabileceğimize inanıyorum.
Yapabileceğimizi yapacağız.
Yakında seni hapse gönderebiliriz.
Yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.
- Umarım irtibatlaşabiliriz.
- Görüşebileceğimizi umuyorum.
çünkü aksi takdirde, şu anda yüzleştiğimiz bu birçok davaya
Biz zamanında eve varamayacağız.
Bunu senin partine yapabileceğimizi umuyorum.
Gidelim ve görebildiğimiz kadar çok şey görelim.
Mars'a bir yolculuk edeceğimiz gün yakında gelecek.
Yakın gelecekte aya varabilir miyiz?
menopoz konusundaki bu tabuları daha çabuk yıkmamız,
- Bu defa cezadan kurtulamayacağız.
- Bu defa cezalandırılmaktan kaçamayacağız.
Biz zamanında limana varamayacağız. Kestirmeden gidelim.
Bütün bu aptalca kuralları elimizden geldiğince çabuk feshedeceğiz.
Herhangi bir yardım olmadan bunu yapabileceğimizi düşünüyor musun?