Examples of using "Situation" in a sentence and their turkish translations:
Durum daha da kötüleşti.
Bu alışılmadık bir durumdur.
Senin durumun hakkında konuşmak istiyorum.
istisnai bir durum
Durum gelişiyor.
Durum ümitsizdir.
- Durum kaotikleşti.
- Durum kaotik hale geldi.
yaşamak için rahatsız bir yer.
Ama daha sonra işler düzeliyormuş
Şu durumu hayal edin:
Durum bu.
Yani burada şöyle bir durum var
anormal bir durum değil
Durum umutsuz görünüyor.
O, yerinin kıymetini bilir.
Durum ciddileşiyor.
Bu zor bir durumdur.
Bu özel bir durum.
Durum ciddi.
Durum kötüleşti.
Durum kötüleşiyor.
Bu hassas bir durum.
Durum umutsuz.
Ben durumu anlıyorum.
Kontrol bizde.
Durum kritik.
İşler nasıl gidiyor bakalım?
Durum kökten değişti.
Ne eğlenceli bir durum.
Bu stresli bir durumdur.
Durumumuz nedir?
Durum istikrara kavuşturdu.
Ekonomik durum daha da kötüleşti.
Durum daha da kötüleşti.
Durum endişe verici.
Durumu nasıl idare ettin?
Senin durumunu takdir ediyorum.
Bu gerçekten korkutucu bir eğitim anıydı.
kimsenin sizi izlemediği
işte bu çok tehlikeli bir durum
bu durumu görebileceğiz
Politik durum değişti.
Durum gittikçe kötüleşiyor.
Durum artık kontrolden çıktı.
Durum ertesi yıl değişti.
Durum kontrol altında.
- O, durumu açıklayabilir.
- O, şartları açıklayabilir.
Durum değişmeyecek.
Duruma bağlıdır.
O, bu duruma alışıyor.
- İki arada bir derede.
- Kırk katır kırk satır.
Durum umutsuz gibi görünüyor.
O, durumu kurtardı.
Durum kötüleşebilir mi?
Durum çok sıradışıydı.
Durum çok karmaşık.
O, duruma alışıyor.
Durum çok kötü.
Bu gerçekten kötü bir durum.
Bu çok zor bir durum.
Durum son derece kritik.
Çok karmaşık bir durum.
Biz durumu düzelttik.
Sen durumu abarttın.
Bu gerçekten tehlikeli bir durum.
Sami durumu kontrol etmek istiyordu.
Hepimiz aynı durumdayız.
Bu durumu oldukça iyi idare ettin.
Durumun gelişebileceğini düşünüyor musun?
- Durumun düzeleceğini düşünüyor musun?
- Sence işler iyiye gidecek mi?
bu yüzden durumun onu da kaygılandırdığı görmek zor değildi.
şüphelendirici bir durum neyse
ilginç bir durum var ortada
bu duruma ayak uydurabilirsek
Durum onların kontrolünden çıktı.
Durum sert önlemler gerektiriyor.
Durumun daha da kötüye gitmemesini umalım.
Bir durum raporu istiyorum.
Bu duruma daha önce de düştüm.
Şimdi işleri kontrol altına aldım.
Durumun farkındayım.
Durumun farkındayız.
Durum kontrolden çıkıyor.
Biz zor bir durumdayız.
Durumu yanlış değerlendirdin.
Olayın bütününe bakalım.
Tom'un durumu farklı.
Tom'un durumu farklıydı.
Sen sadece durumu kötüleştiriyorsun.
Oradaki durum kritikti.
O, yeni durumu bana açıkladı.
Tom'un durumu umutsuz.
Bu duruma nasıl düştük?