Examples of using "Plier" in a sentence and their turkish translations:
Katlamayın!
Katlama.
Bakın, böyle kırıyorsunuz.
Trafik kurallarına uymalıyız.
Koşullara uyum sağlamak zorundasın.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
Kaç kez sana elbiselerini katlamayı söyledim.
Bu çok komik.
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
Dizlerini bükmeden ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Kurallara uymak zorundayız.
Bana bir kağıt vinci nasıl katlayacağını öğret. Onu nasıl katlayacağımı unuttum.
Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.
Ben sağ kolumu bükemiyorum.