Examples of using "Plaisanter" in a sentence and their turkish translations:
Şaka yapıyor olmalısın!
Şaka yapıyor olmalısın!
Şaka yapmayı bırak.
Şaka yapıyor gibi bir hâlim mi var?
Sadece şaka yapıyordum.
Sadece şaka yapıyorum.
Canım şaka yapmak istemiyor.
Şaka yapmıyordum.
Şaka kaldırabilecek durumda değilim.
Şaka yapma zamanı değil.
Bunu söylediğimde ben sadece şaka yapıyordum.
O, espri yapacak bir şey değil.
Sadece şaka yaptığımı bildiğini sanıyordum.
Biz şaka yapıyorduk.
- Sadece şaka yapıyorum.
- Sadece dalga geçiyorum.
- Sadece şaka yapıyordum.
- Ben sadece şaka yapıyordum.
Sadece şaka yapıyorum.
Şaka yapmıyordum.
O onu şaka olarak söyledi.
Lütfen bana şaka yaptığını söyle.