Examples of using "Paye" in a sentence and their turkish translations:
Dürüstlük öder.
Çok fazla vergi ödüyorum.
Dürüstlük uzun vadede karşılığını alır.
Yiyeceği kim ödüyor?
Yarın maaş günü.
Bu iş oldukça iyi öder.
Bugün ödüyorum.
Birine evimi temizlemesi için ödemede bulunurum.
Peki bedelini kim öder?
Ben telefon faturasını ödüyorum.
Bütün faturaları ödeyen kişi benim.
Ancak fon kefaletlerini ödediğinde
- Bugün maaş günü.
- Bugün ödeme günü.
Ben genellikle faturalarımı zamanında öderim.
Tom satın alıyor.
Ona bir bira al.
Vergileri öderim.
Diğerleri sadece maaş için çalıştılar.
Bu faturayı yarına kadar ödemem gerekiyor.
Sana bir dolar ödersem, eşit oluruz.
- Suçlu önünde sonunda yakalanır.
- Suç işlersen bedelini ödersin.
vizyonun tümü çok kıymetli olmaz.
para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.
- Ben ısmarlıyorum.
- Benden.
Ben dişçiye her ziyaret için 30 Euro öderim.
Size ne kadar ödüyorum?
İlk maaşınla ne yapacaksın?
Ben her ay maaş gününde anneme elli bin yen veririm.
Normalde nakit yerine kredi kartıyla öderim.
Eğer kalite istiyorsanız, bunun için ödeme yapın.