Translation of "Nettoyer" in Turkish

- Tom a continué à nettoyer.
- Tom continuait à nettoyer.

Tom temizlemeye devam etti.

- Tom a commencé à nettoyer.
- Tom s'est mis à nettoyer.

- Tom temizlemeye başladı.
- Tom temizliğe başladı.

C'est de nettoyer l'océan.

yapmamız gereken son şey.

J'aime nettoyer ma chambre.

- Odamı temizlemek istiyorum.
- Odamı temizlemeyi severim.

Je n'aime pas nettoyer.

Temizlik yapmayı sevmem.

Je vais le nettoyer.

Onu ben temizleyeceğim.

- M'aideras-tu à nettoyer la pièce ?
- M'aiderez-vous à nettoyer la pièce ?

Odayı temizlememe yardım eder misin?

- Pouvez-vous m'aider à nettoyer ceci ?
- Peux-tu m'aider à nettoyer ceci ?

Bunu temizlememe yardım edebilir misin?

J'ai fait nettoyer ma chambre.

Odamı temizlemiştim.

Nous devons nettoyer la cuisine.

Mutfağı temizlemeliyiz.

Il faut nettoyer la baignoire.

Küvet temizlenmeli.

Tom doit nettoyer sa chambre.

Tom odasını temizlemek zorunda kaldı.

Je devrais nettoyer cette pièce.

Bu odayı temizlemeliyim.

Il me faut nettoyer cela.

Onu temizlemek zorundayım.

J'essaye de nettoyer la maison.

Evi temizlemeye çalışıyorum.

Je devrais nettoyer la chambre.

Odayı temizlemem gerekiyor.

J'étais en train de nettoyer.

Temizlik yapıyordum.

Je viens de nettoyer ceci.

Az önce bunu temizledim.

Je dois nettoyer la maison.

Evi temizlemek zorundayım.

- Je viens de faire nettoyer ce costume.
- Je viens de faire nettoyer ce complet.

Sadece bu takım elbiseyi temizlettim.

- Je paye quelqu'un pour nettoyer ma maison.
- Je paye quelqu'un pour nettoyer chez moi.

Birine evimi temizlemesi için ödemede bulunurum.

- Je veux que tu m'aides à le nettoyer.
- Je veux que tu m'aides à la nettoyer.
- Je veux que vous m'aidiez à le nettoyer.
- Je veux que vous m'aidiez à la nettoyer.

Onu temizlememe yardım etmeni istiyorum.

On va se nettoyer un peu.

Tamam, biraz temizlenelim.

Je dois me nettoyer les mains.

Bunu temizlemem gerek.

Nous venons de nettoyer les WC.

Az önce tuvaleti temizledik.

Vous devez seulement nettoyer votre chambre.

Sadece odanı toplaman gerekiyor.

Je ferais mieux de nettoyer maintenant.

Şimdi temizlesem iyi olur.

Je ne vais pas nettoyer ça.

Onu temizlemiyorum.

Nous venons de nettoyer les toilettes.

Biz tuvaletleri az önce temizledik.

Nous devons nettoyer la maison demain.

Yarın evi temizlemek zorundayım.

Je voudrais faire nettoyer ce costume.

Bu takımın temizlenmesini istiyorum.

Elle lui fit nettoyer sa chambre.

O, ona odasını temizletti.

- Saisis un balai et aide-nous à nettoyer !
- Saisissez un balai et aidez-nous à nettoyer !

Bir süpürge al ve temizlememize yardım et.

- Seriez-vous prêt à m'aider à nettoyer le garage ?
- Seriez-vous prêts à m'aider à nettoyer le garage ?
- Seriez-vous prête à m'aider à nettoyer le garage ?
- Seriez-vous prêtes à m'aider à nettoyer le garage ?
- Serais-tu prêt à m'aider à nettoyer le garage ?
- Serais-tu prête à m'aider à nettoyer le garage ?

Garajı temizlemem için bana yardım eder misiniz?

Je lui ai fait nettoyer ma chambre.

Ona odamı temizlettim.

Elle m'a aidé à nettoyer le bordel.

O, pisliği temizlememe yardım etti.

Tom a promis de nettoyer le salon.

Tom oturma odasını temizlemek için söz verdi.

Elle m'a promis de nettoyer ma chambre.

O, odamı temizlemeye söz verdi.

Je me suis fait nettoyer les chaussures.

Ayakkabılarımı temizlettim.

Nous devons nettoyer notre salle de classe.

Sınıfımızı temizlemeliyiz.

Je n'ai pas à nettoyer ma chambre.

Odamı temizlemek zorunda değilim.

Tu as terminé de nettoyer ta chambre ?

Odanı temizlemeyi bitirdin mi?

Le professeur nous faisait nettoyer la pièce.

Profesör bize parçayı temizletir.

Elle lui ordonna de nettoyer sa chambre.

O, ona odasını temizlemesini buyurdu.

Il est temps de nettoyer ta chambre.

Odanı temizleme vakti.

Tom a commencé de nettoyer sa voiture.

- Tom arabasını yıkamaya başladı.
- Tom kendi arabasını yıkamaya başladı.

Je vais t'aider à nettoyer la maison.

Evi temizlemene yardım edeceğim.

Je suis fatigué de nettoyer après toi.

Arkanı toparlamaktan yoruldum artık.

- Je pensais t'avoir dit de nettoyer ta chambre.
- Je pensais vous avoir dit de nettoyer votre chambre.

Odanı temizlemeni söylediğimi düşündüm.

- Ne reste pas planté là ! Aide-moi à le nettoyer !
- Ne reste pas plantée là ! Aide-moi à le nettoyer !
- Ne restez pas planté là ! Aidez-moi à le nettoyer !
- Ne restez pas plantée là ! Aidez-moi à le nettoyer !
- Ne restez pas plantés là ! Aidez-moi à le nettoyer !
- Ne restez pas plantées là ! Aidez-moi à le nettoyer !

Sadece orada durma! Bunu temizlememe yardım et!

J'ai aidé ma mère à nettoyer la cuisine.

Annemin mutfağı temizlemesine yardım ettim.

Tu devrais nettoyer ta chambre qui est sale.

Sen kirli odanı temizlemelisin.

Je viens de finir de nettoyer le grenier.

Az önce tavan arasını temizlemeyi bitirdim.

Je viens de finir de nettoyer le garage.

Az önce garajı temizlemeyi bitirdim.

J'ai passé l'après-midi à nettoyer mon bureau.

Öğleden sonrayı ofisimi temizleyerek geçirdim.

Nous étions tous occupés à nettoyer la chambre.

Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.

- Va balayer ma chambre.
- Va nettoyer ma chambre.

Odamı süpür.

Pourquoi ne veux-tu pas nettoyer ta chambre?

Neden odanı temizlemek istemiyorsun?

Nous devons nettoyer le camping avant de partir.

Ayrılmadan önce kampı temizlememiz gerekir.

On doit vite la nettoyer. La mission est terminée.

Bunu düzgünce temizletmeliyiz. Görev sona erdi.

Et donc, peut-être que nettoyer l'océan est futile.

Peki belki de okyanusları temizlemek nafile.

Il m'a fallu trois jours pour nettoyer la pièce.

Odayı temizlemek üç günümü aldı.

Nous avons fini de nettoyer notre salle de classe.

Biz sınıfımızı temizlemeyi bitirdik.

J'ai passé toute une journée à nettoyer ma chambre.

Bütün günü odamı temizleyerek geçirdim.

Sa mère l'a fait nettoyer la salle de bains.

Annesi ona banyoyu temizletti.

Aidez-moi à nettoyer la maison s'il vous plaît.

Lütfen evi temizlememe yardım et.

Tom est-il en train de nettoyer sa chambre ?

Tom şimdi odasını temizliyor mu?

J'aime cuisiner, mais je n'aime pas tout nettoyer après.

Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.

Plus j'ai de choses, plus il me faudra nettoyer.

Ne kadar çok şeyim varsa o kadar çok şey temizlemek zorunda kalacağım.

Nous avons passé l'après-midi à nettoyer notre équipement.

Alet edavat temizleyerek öğleden sonrayı geçirdik.

Nettoyer le garage n'était pas une partie de plaisir.

Garajı temizlemek çok eğlenceli değildi.

Je ne crois pas nécessaire de nettoyer les fenêtres.

Pencereleri temizlemenin gerekli olduğuna inanmıyorum.

J'ai passé toute la journée à nettoyer chez moi.

Bütün günü evimi temizleyerek geçirdim.

- Elle lui demanda d'aider son père à nettoyer le garage.
- Elle lui a demandé d'aider son père à nettoyer le garage.

O, ona babasının garajı temizlemesine yardım etmesini rica etti.

- Elle suggéra que je devrais nettoyer la salle-de-bain.
- Elle a suggéré que je devrais nettoyer la salle-de-bain.

Banyoyu temizlememi önerdi.

Une fois repues, elles vont se sécher et se nettoyer.

Karınları balıkla doldu, kurulanıp kürklerini fırçalama vakti.

Plusieurs étudiants sont rentrés chez eux sans nettoyer la classe.

Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.

Je vois qu'elle est en train de nettoyer la chambre.

Onu odayı süpürürken görüyorum.

Je dois nettoyer la salle de bain tout à l'heure.

Banyoyu hemen temizlemeliyim.

Je veux nettoyer la maison avant que mes parents reviennent.

Ebeveynlerim dönmeden önce evi temizlemek istiyorum.

Prends un chiffon et aide-moi à nettoyer ce bazar.

- Bir bez al ve bu karışıklığı temizlememe yardım et.
- Bir bez al ve bu pisliği temizlememe yardım et.

J'ai passé tout l’après-midi d'hier à nettoyer ma chambre.

Dün tüm öğleden sonrayı odamı temizleyerek geçirdim.

- Je dois nettoyer ma chambre.
- Je dois ranger ma chambre.

Odamı temizlemek zorundayım.

Tom doit nettoyer sa chambre avant deux heures et demie.

Tom 2.30'dan önce odasını temizlemeli.

Je voudrais nettoyer la maison avant que mes parents ne viennent.

Annem ve babam gelmeden önce evi temizlemek istiyorum.

C'est le devoir des étudiants de nettoyer leurs salles de classe.

Sınıflarını temizlemek öğrencilerin görevidir.

Sally a forcé son frère à nettoyer la salle de bain.

Sally erkek kardeşine banyoyu temizletti.

Je pense qu'il est temps pour moi de nettoyer le garage.

Sanırım garajı temizlememin zamanıdır.

Tom et Mary passèrent la matinée entière à nettoyer la maison.

Tom ve Mary bütün sabahı, evi temizleyerek geçirdi.

- Ça ne me dérange pas de t'aider à nettoyer après la fête.
- Ça ne me dérange pas de vous aider à nettoyer après la fête.

Partiden sonra sana temizleme konusunda yardım etmem gerekmiyor.

- Je vous suis vraiment reconnaissant pour votre proposition de m'aider à nettoyer mon garage.
- Je vous suis vraiment reconnaissante pour votre proposition de m'aider à nettoyer mon garage.
- Je te suis vraiment reconnaissant pour ta proposition de m'aider à nettoyer mon garage.
- Je te suis vraiment reconnaissante pour ta proposition de m'aider à nettoyer mon garage.

Garajımı temizlememe yardımcı olmak için yaptığın teklif için gerçekten minnettarım.

Lorsque vous voyez votre chat qui a du mal à se nettoyer

Kedinizin banyo yapmaya çalışmasını izlerken

Je déteste faire la lessive, encore plus que de nettoyer les toilettes.

Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.

- Il lui faut nettoyer sa chambre.
- Il faut qu'il nettoie sa chambre.

O, odasını temizlemeli.