Examples of using "Park" in a sentence and their turkish translations:
-Park Chung Hee
Park Caddesi'nde yaşıyoruz.
Central Park çalıştığım yere yakındır.
Bizim stüdyo hâlâ Park Caddesi üzerinde yer almaktadır.
Tom Park Caddesi'nde bir ev satın alacak.
Pekala... Park Chung-Hee'nin tersiydi.
O Central Park yakınındaki lüks bir dairede yaşıyor.
Park Caddesinde o yeni yere gitmeyi düşünüyordum.
Bugün, Oak Park'ın arazisinde benim gibi yürüyebilirsiniz
Sanırım bu Park Caddesinde en etkileyici yapı.
Park Caddesindeki bir restoranda Tom'la öğle yemeği için buluşuyorum.
Tom'un Park Caddesi'nde yaşadığından oldukça eminim.
1960'ta, pek çok protestodan sonra, General Park Chun Lee bir darbe düzenledi ve ülkenin
Her sabah 6.00'da Central parkta koşarım.
Sadece o değil... Park Chun Hee şirketlere ve bireylere yatırım yapmaları ve para biriktirmeleri için