Examples of using "Paradis" in a sentence and their turkish translations:
Tom cennette.
- Hawaii dünyada cennettir.
- Hawaii dünyadaki bir cennettir.
Cennetin anahtarı bende.
Ben sadece cennete gitmek istiyorum.
Cennet benim yüreğimdeydi.
Şimdi, Avrupa Cennet olarak görünür.
Onu götüremezsin.
Ada çocuklar için bir cennet.
Dünyadaki cennet benim olduğum yerdedir.
Güzellik, cennetkuşuna benzer:
Bunun cennet olduğunu söylemedim.
Bu ada çocuklar için bir cennet.
Bu park çocuklar için bir cennet.
- Bu plaj sörfçüler için bir cennet.
- Bu plaj sörfçüler için bir cennettir.
Pastırma yazı sırasında Paris dünyevi bir cennettir.
hakiki bir kahramanı cennete uğurlamakla görevlendirimiştim.
Biz şimdi yarattığımız cennetten korkuyoruz.
Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur.
Ve onlar yeni cenneti ve yeni dünyayı gördü.
Kim Filipinler'i ziyaret etmek istiyor? Böyle bir tropik cennet!
Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.
Cennet ve cehennem sadece insanların kalplerinde vardır.
Öldüğümü ve cennete gittiğimi sanıyordum.
Herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor.
Biraz kebaplı bir tabak pulao çok güzel.
Ben cennete gitmek istiyorum ama oraya gitmek için ölmek istemiyorum!
Tabi ki de, kuzeydeki komşularıyla kıyaslandığında, Güney Kore serbestiyet cenneti.
Huzurlu evlilik bu dünyanın cennetidir, çekişmeli evlilik bu dünyanın arafıdır.
cennette bir ev alabilirler, size tanıdık gelecek şarkıya isim vermiş Seul'deki
Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti.