Translation of "Nancy" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Nancy" in a sentence and their turkish translations:

Nancy est stressée.

Nancy aşırı stress altındadır.

Nancy souriait gaiement.

Nancy mutlu şekilde gülümsedi.

Il hait Nancy.

- O Nancy'den nefret ediyor.
- Nancy'den nefret ediyor.

Nancy sourit rarement.

Nancy nadiren gülümser.

- Nancy a l'air très fatiguée.
- Nancy paraît très fatiguée.

Nancy çok yorgun görünüyor.

Nancy aime la musique.

Nancy müzikten hoşlanır.

Nancy a un piano.

Nancy'nin bir piyanosu var.

Nancy paraît très fatiguée.

Nancy çok yorgun görünüyor.

Malheureusement, Nancy avait raison.

Maalesef, Nancy haklıydı.

Nancy a l'air fatiguée.

Nancy yorgun gözüküyor.

Nancy a étudié dur.

Nancy çok çalıştı.

Bonjour, je suis Nancy.

Merhaba, ben Nancy.

Nancy est une infirmière compétente.

Nancy yetenekli bir hemşiredir.

Nancy a peur des chiens.

Nancy köpeklerden korkar.

Nancy aime les jeux d'intérieur.

Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.

Nancy est avare de sourires.

Nancy gülümsemeleri ile ekonomiktir.

Nancy semble manquer de sincérité.

Nancy samimiyetten yoksun görünüyor.

Nancy l'a invité à une fête.

Nancy onu bir partiye davet etti.

Nancy, voici une lettre pour toi.

Nancy, burada sizin için bir mektup var.

Je connais quelques amis de Nancy.

Nancy'nin arkadaşlarından bazılarını tanıyorum.

Nancy ne joue pas au tennis.

Nancy tenis oynamaz.

Nancy n'avait jamais vu de panda géant.

Nancy daha önce bir dev panda görmemişti.

Nancy posa ses coudes sur ses genoux.

Nancy dirseklerini dizlerinde dinlendirdi.

Nancy posa ses coudes sur les genoux.

Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.

Tom et Nancy ont rompu le mois dernier.

Tom ve Nancy geçen ay ayrıldılar.

Les gens disent que Nancy est très belle.

Nancy'nin çok güzel olduğunu duydum.

- Bonjour, je suis Nancy !
- Bonjour, je suis Nancy.

Merhaba, ben Nancy.

C'est à Nancy que Max devait rencontrer Patricia.

Max'ın Patricia'yı karşılaması gereken yerdeki Nancy idi.

Nancy est en train de discuter avec ses amis.

Nancy arkadaşlarıyla sohbet ediyor.

Nancy est allée à Londres de même qu'à Paris.

Nancy Paris'in yanı sıra Londra'ya da gitti

Il est impossible que Nancy ait lu ce livre.

Nancy, bu kitabı okumuş olamaz.

Il est nécessaire que Nancy participe à la réunion.

Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur.

J'ai demandé à Nancy de rester à la maison.

Nancy'nin evde kalmasını rica ettim.

Est-ce que Nancy doit faire ses devoirs maintenant ?

Nancy şimdi ödevini yapmak zorunda mı?

La fille qui est assise juste là-bas, c'est Nancy.

Orada oturan kız Nancy'dir.

Dis bonjour à Nancy si tu la vois à la fête, s'il te plaît.

Eğer onu partide görürsen, Nancy'ye selam söyle.

Nancy a été en bons termes avec ma sœur pendant plus de cinq ans.

Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.